Olağan devre – 7. Pazar Günü – A

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

19/02/2023 – Olağan Devre – 7. Pazar Günü- A –

1.Okuma Lev 19,1-2.17-18 Mezmur 102 2.Okuma 1Kor 3,16-23 İncil Mt 5,38-48

Allah, Musa’yı halka daha önce kimsenin söylemeyi düşünmeyeceği bir söz söylemekle görevlendiriyor. Allah, emirleri itaat edilmek veya İbrahim halkı üzerinde bir otorite göstermek için değil, ama ilk olarak bu halka, sonra da, bu halk aracılığıyla, yeryüzündeki diğer tüm halklara Kendini tanıtmak için verdi. Allah’a itaat eden, O’na benzer, yani O’nun gibi sevmeye ve sevgiyi yaymaya kabiliyetli olur. Bu sebepten tüm emirleri özetleyen emir şudur: “Kutsal olun, çünkü ben, Allah’ınız olan Rab, kutsalım”. 

Jan Brueghel the Elder (1568–1625), The Sermon on the Mount
Jan Brueghel the Elder (1568–1625), The Sermon on the Mount

Sonra da bu kutsallığın nasıl geliştiğini anlatmaktadır: Yüreğimizde ne kine ne öce, ne de kırgınlığa yer bırakacağız, “ama yanındakileri kendin gibi seveceksin”. Yakınındakini sevmek, kin duyabilen yakınındakini bile sevmek; kutsallığın, bize rehberlik eden Allah’ın kutsallığının göstermesidir.

İsa, Levililer Kitabında ele alınan bu öğretiyi, üç tane örnek vererek, geliştiriyor. Tokat, hırsızlık ve iddia örneklerini sunuyor. Sana vuran olabilir, kanunları kullanarak seni soymak isteyen olabilir, iddia ederek senden bedava yorulmanı isteyenler de olabilir. Bu hareketler genelde ağır tepkiler uyandırıyorlar.

Öğrencinin yüreğinde ise neler oluyor? O, Allah’ın sevgisini göstermek, yani O’nun kutsallığını her yere taşımak istiyor, bu sebepten yüreğinin değişmesine izin vermiyor, bu kötülüklerin kendisini etkilemesine izin vermiyor. Şeytan senin de onun gibi kötü olmanı ister, fakat Rab, bu durumları kullanarak, O’nun kutsallığını göstermeni arzu ediyor. Bu durumlar, Allah’ın iyiliğine tanıklık etmen için kullanabileceğin değerli fırsatlardır. Bu şekilde seni görenler Baba’nın bilgeliğinin ve karşılık beklemeyen sevgisinin bir yüzünü görmüş olacaktır.

İsa başka tavsiyeler de vermektedir: “Size zulmedenler için dua edin”. Oğul’un yüreği Baba gibi sever. Baba; iyileri de kötüleri de sever, onları, yüreklerini Kendisine çekmek ve değiştirmek için sever. Bu şekilde bizden de, sevilmeden ve değerlendirilmeden bile, sevmemiz istenmektedir; bu bir lütuftur ve bize de verilmektedir! Biz sevgiye cevap vermek için değil de, Allah’ın evlatları olduğumuz için sevmeliyiz!

Aziz Pavlus’un da teşvikleri bu öğretilerin doğrultusundadır: Bizler Allah’ın tapınaklarıyız ve içimizde O’nun Ruh’u yaşar. Her eylemimiz bu gerçeği sayıp gösterecektir. Biz dünya gibi düşünemeyiz; dünya ayaklarımızın ezilmemesi için kurnaz olmak gerekir, diyor. Bizim kurnazlığımız, dünyada kendimizi yüceltmemiz değildir, tersine kuzu gibi uysal ve her durumda iyi olmamızdır. Hatta kuzular olarak, kurtların arasında bulunduğumuzda bile! Biz iki sandalye üzerinde oturmayacağız: Ya dünya gibi oluruz ve onunla çekişiriz ya da Allah’ın yüreğini ve sevgisinin güzelliğini gösterme görevini yaparız, insanlardan gelecek haça katlanarak bile.

Bu günkü duayı hep beraber tekrar edelim: o, gerçekten “yeni” kişiler olmayı arzuladığımızı belirtmektedir: “Allah’ım, sen ki Oğlu’nun haçta soyulması ve alçaltılması ile sevginin gücünü gösterdin, yüreğimizi Ruh’un armağanına aç ve şiddetin ve kinin zincirlerini kır, öyle ki, kötülüğü iyilikle yenerek, senin barış İncil’ine tanıklık edelim”.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it