Pentekost bayramı

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

28/05/2023 – PENTEKOST BAYRAMI – A

1.OKuma Hav. İşl. 2,1-11 Mezmur 103 2.Okuma 1Kor 12,3b-7.12-13 İncil Yh 20,19-23

İsa; birçok defa, özellikle de Son Yemek esnasında ve ölümden dirildiği zaman son gözüktüğünde öğrencilerine ümit verdiği vaatleri gerçekleştiriyor. Kutsal Ruh’u göndereceğine söz vermişti; O’na birçok isim takmıştı: Teselli Edici, Gerçeğin Ruh’u, Tanıklık Ruh’u, Yukarıdan Gelen Güç. Her sıfat; hem Kilise’nin hem de İsa’ya iman eden herkesin ruhunda canlı ve etkili bu ilahi Varlığın, değişik niteliğini ve değişik görevlerini göstermektedir.

Giotto, Pentecoste (dalle Sette tavolette con storie di Gesù)
Giotto, Pentecoste (dalle Sette tavolette con storie di Gesù)

Aziz Luka yeni gelişini anlamlı ve basit sembollerle tasvir etmektedir. Kutsal Ruh her havarinin üzerine ateşten bir dilmiş gibi konuyor, yakmayan bir ateş gibi, aynen Musa’nın gördüğü ve hayranlığı karşısında çarıklarını çıkarttığı ve yüzünü örttüğü yanan çalı gibi. İsa’nın her havarisi bu ilahi ateşin taşıyıcısı olur ve O’nun tarafından değiştirilir. Kutsak Ruh’un gelişiyle peygamber Hezekyel’in peygamberlikleri gerçekleşir: “Size yeni bir yürek verecek, içinize yeni bir ruh koyacağım. İçinizdeki taştan yüreği çıkaracak, size etten bir yürek vereceğim. Ruhumu içinize koyacağım; kurallarımı izlemenizi, buyruklarıma uyup onları uygulamanızı sağlayacağım” (36,27s).

Havariler Ruh’un gerçekleştirdiği değişikliği hemen fark ettiler. İçlerindeki korku hemen yok oldu, kalabalık içerisinde İsa hakkında konuşma, hatta ölümünü dilemiş olanlara İsa’nın, Rab olduğunu ilan etme cesaretini buldular. Havarileri dinleyenler değişik ülkelerden ve kültürlerden gelmekte idiler, fakat herkes bildirilen mesajın onlar için de geçerli olduğunu, müjdelenen Kişi’nin kendileri için de gerekli olan Tek Kişi olarak kabul edilebildiğini anladılar. Gerçekten Kutsal Ruh İsa’a tanıklık yapıp Kendisini alanları İsa’nın tanıklarına dönüştürmektedir.

Kutsal Ruh davranış şeklini değiştirmedi. O, bugün de İsa’nın tanığı olmak istiyor ve Kendisini kabul eden yürekleri İsa’nın hakkında konuşmaya, O’nu her felsefi düşünce, her çeşit gelenek, her ilginin üzerine koymaya itiyor. Günümüzde İsa’dan açıkça konuşma korkusunun oluşu, Kutsal Ruh eksikliğindendir! Biz Hristiyanların, yeni bir Pentekost’a, her birimizin ve tüm Kilise’nin üzerine Kutsal Ruh’un tekrar gelmesine ihtiyacımız vardır. Maalesef, Kilise içerisinde bile cesaret ve sevinçle konuşmaktan çekinen, İsa adını telaffuz etmekten korkan “Hristiyanları” bulmak kolaydır. Kutsal Ruh’un bize bağışlanması için ne yapmalıyız? Havariler dokuz gün boyunca devamlılıkla dua etmek üzere ıssız bir yere çekildiler.

Kutsal Ruh’un gelişi tek değildir: O; kademeli olarak veya her defa çeşitli armağanları vermek için ya da öğrencileri değişik hizmetlere uygun kılmak için birçok defalar da gelebilir. Bugünkü İncil metni, İsa’nın Havarilere Kutsal Ruh’u üflemesini anlatmaktadır. Bu; Son Yemeğin yapıldığı odada, dirilişinden sonraki ilk gelişinde oldu. Havariler halen korku içerisinde idiler ve bu korku İsa’nın bu gelişiyle yok olmadı. Fakat bu gelişiyle Havariler, imanlıların günahlarını affedebilmeye kabiliyetli kılındılar.

Günahları affedebilme Allah’a mahsus bir niteliktir! İsa bunu birçok kere yaptı, bununla Allah’ın insan olan Kendisine tüm sevgisini ve otoritesini verdiğini gösterdi. Şimdi İsa, havarilere içlerindeki Kutsal Ruh sayesinde bu otoritesini veriyor. İsa’nın onlara verdiği bu armağan hakkında düşünmek ve emin olmak için biraz zamana ihtiyaçları olacak. Pentekost Günü Ruh üzerlerine değişik ve herkese açık bir şekilde tekrar indiğinde onlar kalabalığa da, günahlarından af edilebilecekleri fırsattan ve gereklilikten bahsedeceklerdir.

Bu olay, yani günahların affedilebilmesi, insanlar için en güzel varış noktasıdır. İsa, Son Yemekte, kanını içecek olarak sunduğunda bunun hakkında konuştu ve haçta ölümünün, yaşamını sunmasının sebebinin bu olduğunu belirtti. Şimdi bu affın herkese varabilmesi için Ruh’u bağışlıyor. Herkes bu affı tadabilir, ama otomatik bir şekilde değil! Ruh’un Kendisi Havarilere Baba ile kimin barışabilip, kimin barışamayacağını gösterecektir. Bu ayırım; havarilerin düşüncelerine değil, İncil’e uygun yaşanıp yaşamamaya, Baba’nın bizi kurtarmak için yolladığı Oğlu İsa’yı kabul edip etmememize bağlı olacaktır.

Kurtuluş daima günahtan kurtulma anlamına gelmektedir. Peygamberler onu bu şekilde müjdelemişlerdi, o kadar ki Zekeriya, oğlu Yahya’nın doğumunda görevini, “günahlarının bağışlanmasıyla kurtulacaklarını” sağlayan Rab’bin yolunu hazırlayan kişi olarak tanıttı. Günahlar; barışa ve sevince, insanların birliğine ve mutluluğuna engeldir. Baba’nın sevgisi, sadece günahtan kurtulduğumuzda amacına ulaşır; İsa bu sebepten dünyaya geliyor ve ölüyor, bize Allah ile ve aramızda birliği tattıran Ruh’u vermek için diriliyor.

Gel, Kutsal Ruh, gel!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Ekselansları Sabri ANAR, Keldanî (Türkiye), Diyarbakır (Amed) Başepiskoposu olarak atandı

Bağdad Keldani Kilisesi Sinodu, halen Fransa Arnouville’deki Keldani Cemaati rahibi olan Mons. Sabri Anar’i Türkiye Kaldenilerin Diyarbakır (Amed) Başepiskoposu Papa Hazretleri Fransiskus onay ile seçmiş bulunmaktadır.. Sabri Anar, 1 Ocak 1966’da Uludere, Türkiye’de doğdu. İstanbul’da Fransisken Frer Minör Seminerinde okudu ve ardından 1985’te Bağdat’ta Keldani Patrikhane Seminerine girdi. 10 Kasım 1990’da Île de France bölgesindeki Keldani topluluğu için pastoral hizmetine başladığı Paris’te rahip olarak atandı.

Curriculum vitae

Mons. Sabri Anar, 1 Ocak 1966’da Uludere, Türkiye’de doğdu. İstanbul’da Fransisken Frer Minör Seminerinde okudu ve ardından 1985’te Bağdat’ta Keldani Patrikhane Seminerine girdi. 10 Kasım 1990’da Île de France bölgesindeki Keldani topluluğu için pastoral hizmetine başladığı Paris’te rahip olarak atandı.

1990’dan 2006’ya kadar Sarcelles’teki St. Thomas Apôtre Kilisesinin başrahip yardımcısı ve ardından da başrahibi olarak görevine devam etti.

2016’dan bu yana Arnouville’deki St. Jean Apôtre Kilisesinde Sorumlu’dur.

2017 yılında Keldani Kilisesi’ne Korepiskopos olarak atandı. Eğitimini Institut Catholique de Paris fakültesinde Katekizm alanında yüksek lisans derecesi ile tamamladı.

Ekselansları Sabri Anar, Keldani (Türkiye), Diyarbakır (Amed) Başepiskoposu Olarak Atandı

Bağdad Keldani Kilisesi Sinodu, halen Fransa Arnouville’deki Keldani Cemaati rahibi olan Ekselansları Sabri Anar’ı Papa Hazretlerinin de onayı ile Keldani (Türkiye) Diyarbakır (Amed) Başepiskoposu olarak seçmiş bulunmaktadır.

Mgr. Sabri Anar, 1 Ocak 1966’da Uludere, Türkiye’de doğdu. İstanbul’da Minör Fransisken Seminerinde okudu ve ardından 1985’te Bağdat’ta Keldani Patrikhane Seminerine girdi. 10 Kasım 1990’da Île de France bölgesindeki Keldani topluluğu için pastoral hizmetine başladığı Paris’te rahip olarak atandı.

1990’dan 2006’ya kadar Sarcelles’teki St. Thomas Apôtre Kilisesinin başrahip yardımcısı ve ardından da başrahibi olarak görevine devam etti.

2016’dan bu yana Arnouville’deki St. Jean Apôtre Kilisesinde Sorumlu’dur.

2017 yılında Keldani Kilisesi’ne Korepiskopos olarak atandı. Paris’te Institute Catholique’de Kateketik Master derecesi aldı.

P. Alessandro Amprıno, 2024 Yılı Uluslararası Efkaristiya Kongresi İçin Bir Mektup Yayınladı.

Uluslararası Efkaristiya Kongreleri Ulusal Delegesi P. Alessandro, 2024 yılında Ekvador’un başkenti Quito’da yapılacak Kongre’nin logosundaki simgeleri açıkladığı mektubunda, Türkiye Kilisesi I. Ulusal Efkaristiya Kongresi hazırlık yolunu Fransisken din adamı Paschal Baylon’a emanet ediyor.

Rabbin göğe çıkşı – A

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

RABBİN GÖĞE ÇIKIŞI – A

1.Okuma Hav. İşl. 1,1-11 Mezmur 46 2.Okuma Ef 1,17-23 İncil Mt 28,16-20

“Ey Celileliler, neden böyle göğe bakıyorsunuz? Sizlerin arasından göğe yükselmiş olan bu İsa, göğe çıktığını nasıl gördüğünüzse, aynı şekilde yine gelecektir”. İsa’nın Göğe Çıkışı büyük bir gizemdir, yani Babanın insanlara olan sevgisini gösteren, aynı zamanda saklı bir olaydır. Saklıdır, çünkü ilk bakışta bu olayı anlayamıyoruz: Gözlerini göğe kaldırarak bulutlara ve mavi göğe bakan havariler gibiyiz, Allah’ın bize konuşmak için kullandığı maddi yöne bakmaktayız. Ama imanımızla ilgili, ruhani derinliği olduğunu anladığımızda bize olayı belirtmektedir.

Andrea Mantegna (1431-1506), Ascension of Christ
Andrea Mantegna (1431-1506), Ascension of Christ

Melekler bu olay hakkında bir peygamberlik diye konuşuyor, döneceğinin işaretini görüyorlar: Bulutlar üzerinde dönecektir! Bu detayla şunu da anlıyoruz: İsa, Peygamber Daniel’in bahsettiği “İnsan Oğludur” (7,13-14): “Gece görümlerimde göğün bulutlarıyla insan oğlu’na benzer birinin geldiğini gördüm. Eskiden beri var olanın yanına doğru ilerledi, onun önüne getirildi. Ona egemenlik, yücelik ve krallık verildi. Bütün halklar, uluslar ve her dilden insan ona tapındı. Egemenliği hiç bitmeyecek sonsuz bir egemenlik, krallığı hiç yıkılmayacak bir krallıktır”.

Bu şekilde İsa’nın Göğe Çıkışı olayı, bize İsa’nın kişiliğini ve Allah’ın planlarındaki yerini gösteriyor. Gerçekten de yanımızda Öğretmen ve dost olarak gördüğümüz İsa, halkların yargıcı, tüm dünyanın karşılaşmaşı gerekendir. Bu sebepten O’nu tanımış, dinlemiş ve sevmiş olmaktan her an daha da minnettarız, Söz’ünün ebedi değerinden, dolayısıyla da doğru ve gerçek yolda, bizlerin tam gerçekleşmesine götüren o yolda olmamızdan eminiz.

İsa’nın Göğe Çıkması, Allah’ın O’na verdiği değerin artı bir kanıtıdır. İsa, daima Baba’nın yanında olacaktır, kimse O’nun yerini alamayacaktır: O’ndan sonra gelecek olan, kendilerine bilge diyen bütün insanlar; kendilerini beden almış Allah gösterenler veya O’nun tarafından yollandıklarını söyleyenler, yalancıdırlar ve kandırmaya çalışmaktadırlar. Her çağın kendine has dolandırıcıları var. İsa her zaman için Allah’ın sağındadır. Bu tahtından yeryüzündeki zor yürüyüşümüzde bize yardımcı ve destek, Kilise için koruma ve ışık olarak Ruh’unu yolluyor. İsa’nın Kendisi; Kilise’nin, insanların yanında olması için, onları birlik içerisinde toplayarak Baba’ya götürmesi için daima canlı olarak var olmasını istedi.

O’nun yollayacağı Kutsal Ruh, zayıf ve korkak insanlar olan bizleri güçlü ve cesaretli kılacak, O’nun güzelliğinin ve gerçeğinin, herkesin ebedi kurtuluşunun sadece Kendisi olduğunun tanıkları olmalarını sağlayacaktır.

Bu konu hakkında aziz Pavlus da, özellikle de havarilerini tüm dünyaya yollayan İsa konuşuyor. Onların görevi tüm halklar için, eski dinleri takip etmekten gururlananlar için de gereklidir. Bu dinler; insanların yeryüzündeki yaşamlarını daha iyi kılmamakta, onları acı çekenlerin kardeşi olmaya hazırlamamakta, onların birlik ve barış inşa etmelerini sağlamamakta, onlara kurtuluş vermemektedir. Baba’nın sağında oturan İsa, herkes için gerçek armağandır, yeryüzündeki tüm halkları aydınlatabilecek ve ısıtabilecek güneştir, hangi ırktan olursa olsun her insanın yüreğindeki iyilik tohumlarını yeşertebilecek güçtedir.

Göğe Çıkmış İsa, teşekkürler: Seni bekliyoruz ve Söz’üne itaat ederek senin gelişini hazırlıyoruz!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

I. Katekez Sempozyumu 9-13 Mayıs 2023 Tarihlerinde Büyükada’da Yapıldı

Türkiye Episkoposlar Kurulu Katekez ve Katekümenat Komisyonu, Birinci Genel Katekist Sempozyumu 9-13 Mayıs 2023 tarihleri arasında Büyükada’da Fransisken Rahibelerin Manastırında yapıldı. İstanbul, İzmir, Antakya, Mersin’den katekistlerin katıldığı toplantıda, Katekizmin yapısı, tarihçesi, dönüşümün aşamaları, Papa Francesko’nun Katekzim hakkındaki görüşleri ve Antiquum Ministerium belgesi ele alındı. Katekistlerin kendi tecrübelerini aktardığı sunumlardan sonra anket soruları dağıtıldı.

Sempozyum boyunca çeşitli grup çalışmaları yapıldı.

Fransisken tarikatına bağlı rahibeler Sr Miriam Ouzario ve Sr. Zita Gutang’ın misafirperverliği ile Büyükada’daki toplantı kardeşlik ve dostluk havasında geçti.

İstanbul’dan Diyakon Peder Fransua Burhan Buladlar, Antonio Rogenbuke, Şule Rogenbuke, Sr. Anita Intiba; İzmir’den Domenico Mesut Kalaycı, Akan Barnabas Arıcıoğlu, Sinan Kurşun, Maciej Skolowski, Mersin’den Özgür Cristina Özbay, Antakya’dan Abut Hurigil katekistler olarak Sempozyuma katıldılar. İzmir Metropolitan Başepiskoposu Mons. Martin Kmetec’in açılış konuşması ile başlayan toplantıda Sn. Hanri Leylek Katekezin Apostolik ve Patristik çağda gelişimini anlattı. Konya Aziz Pavlus Kilisesi’nden Sr. Mariagrazia Zambon İkinci Vatikan Konsili ve Katolik Kilisesi Katekizmini sundu. Kapusenler ve Identelerin Türkiye’de katekümena başlangıcını anlatması ile birinci günkü oturum sona erdi.

İstanbul Apostolik Vekili Mons. Massimiliano Palinuro Katekez, Kilise ve Kişisel Olarak Kurtuluş Tarihine Yolculuk başlıklı konuşmasında önemli ve güncel noktalara değindi. Ankara Santa Teresa Kilsiesi’nden  Jean Marc Balhan, Kilsie yolunda ruhsal iman yolculuğunu ele aldı. İzmir’den Maciej Sokolowski Katekist ve katekümen arasındaki ilişki hakkında çalışmasını sundu.

Dr. Wolfgang Buchmüller, Mistagoji Işığında İnancı Aktarma Aracı Olarak Katekizm başlıklı sunumunu paylaştı.

Tüğrkiye’de katekümenat hakkında yapılan anket sonuçları paylaşıldı.

Paskalya’ya Hazırlık Devresi – 6. Pazar Günü – A

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

14/05/2008 – PASKALYA DEVRESİ – 6. Pazar Günü – Aª

1.Okuma Hav. İşl. 8,5-8.14-17 Mezmur 65 2.Okuma 1Petrus 3,15-18 İncil Yh 14,15-21

İlk okuma bizlere Filipus’un İncil’i yayma eylemini anlatmakta. O, İsa’yı bir zamanlar kabul etmek istemeyen Samiriyelilere, İsa’yı bildiriyor. Şimdi onlar Havarinin müjdesini dinlemektedir. Havari İsa’nın sadece adını belirtmekle kalmıyor, hastalara ve şeytana kapılmış olanlara ilgi göstererek İsa’nın sevgisini göstermekte. Bunlar Rab İsa’nın adının söylenmesiyle iyileşiyorlar.

Rembrandt (1606–1669), The Baptism of the Eunuch Carried out by Philip, preaching in Samaria
Rembrandt (1606–1669), The Baptism of the Eunuch Carried out by Philip, preaching in Samaria

Filipus’un yaptıklarını dinlemiş Yeruşalim Kilisesi, Filipus’a yardım etmek için, özellikle de onun ilk bildirisini tamamlamak için Kutsal Ruh’u çağırmak için hareket ediyor. Çünkü imanlılar, dirilmiş İsa’nın iman tanıklığına devam edebilmek için Kutsal Ruh’tan güç almalılar. Bunun için Petrus ve Yuhanna Samiriye’ye gidiyorlar, fakat kendileri istedikleri için değil de, tüm cemaat onları yolladığı için. Bu olayla Rab’bin, Kilise’sinin birlikte ettiği duayı kabul ettiğini görüyoruz: İsa, imanlıların birlik içinde olmalarından ve sevgisiyle birbirlerine bağlı olmalarından çok mutludur ve mucizeler yaparak, özellikle de onlara Kutsal Ruh’unu vererek, ilahi mevcudiyetinin işaretleri ile onları mükafatlandırmaktadır.

Kutsal Ruh, İsa’nın Son Yemekte söz verdiği armağandır. O’nu, Kendisine sevgi verenlere Teselli Edici olarak söz veriyor. Bu, bugünkü İncil’in bildirisidir.

Ruh’ta, imanlılara her durumda destek olma ödevi olacaktır: O; acıda, şüphede, zayıflıkta, zorlukta yardımcı olacaktır. Gerçekten İsa’ya iman edenlerin yaşamı daima kolay olmayacaktır: Onlar birçok kez deneneceklerdir, çünkü O’nun tanıklığını yapmaları gerekecek. Baba’nın sevgisine ve İsa’dan gelen kurtuluşa tanıklık; denenmelerde, zor zamanlarda ve acıda daha güçlü ve inandırıcıdır. Bunun için öğrencilerin Ruh’a ihtiyaçları vardır, O’nun sayesinde yaşamda, sağlık veya maddi rahatlık değil de, İsa ile birlik içinde olmanın en önemli şey olduğunu hatırlayacaklar. İsa ile birlik içinde olmak, Baba’nın iyiliğinin ve kurtuluşun garantisidir.

Kutsal Ruh’un mevcudiyeti ve eylemi, öğrenciler için İsa’nın yanlarında Rab, Öğretmen, dost ve kardeş olarak var olmaya devam ettiğinin kanıtıdır. Tüm yaşamımız Kutsal Ruh’un içinde, ışığında ve barışının ısısında gerçekleşecektir.

Günahlarımızla ve itaatsizliklerimizle, gururumuzla, başkalarını küçümsemeyle, iddialarla ve kıskançlıklarla Ruh’u üzmemeye dikkat edeceğiz. Aziz Petrus’un bizi yapmaya davet ettiği gibi, Mesih İsa’ya yüreğimizde taparak, O’nun Ruh’una yer açmaya dikkat edeceğiz.

Her gün besleyeceğimiz içsel yaşamla, kardeşlerimizi sevebileceğiz ve anlamayanlara tatlılık ve saygıyla cevap vermeye kabiliyetli olacağız. Esasında onlar imanımızı tanımak istemektedirler, çünkü onun barış, huzur, yaşam, içsel zenginliğin meyvelerini verdiğini görmektedirler. Bu şekilde Kutsal Ruh yüreğimizdeki yerinden etrafımıza Allah’ın ışığını ve sıcaklığını verebilir, kurtuluşa başkalarını da çekebilir.

İsa’nın kurtuluşuna herkesin ihtiyacı vardır! Kutsal Ruh tüm halkların tüm insanlarını sevmemiz için bize sevgi vermektedir. Herkese İsa’nın kutsal ve sevimli adı ve bununla birlikte gerçek barış ve gerçeğin ışığı ulaşsın diye, kendimizi sunmamız için bize cesaret ve cömertlik vermektedir. Kutsal Ruh’u çağırmaya başlayalım, içimize gelsin ve tüm Kilise’yi sarsın ki o, dünyadaki hizmetini gerçekleştirebilsin.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya’ya Hazırlık Devresi – 5. Pazar Günü – A

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

07/05/2023 – PASKALYA DEVRESİ – 5. Pazar Günü – Aª

1.Okuma Hav. Kit. 6,1-7 Mezmur 32 2.Okuma 1 Petrus 2,4-9 İncil Yh 14,1-12

Havarilerinin soruları, İsa’ya aramızdaki mevcudiyetinin harikulade yönlerini anlatması için sebep olmaktadır. Şüpheci havari Tomas, İsa’nın kat etmesi gereken yolu sormakta, Filipus ise Baba’yı görebilmeyi dilemektedir! Rab da akıllarımızda damgalı kalan şu cümleyle cevap verir: “Ben yol, hakikat ve yaşamım”! Bu; derin düşünmeye, İsa’nın hayatının anlarını ve O’nun öğretilerini, aynı zamanda da O’nunla olan her karşılaşmamızı ve O’na verdiğimiz her itaati hatırlamaya bizi mecbur kılan bir cümledir.

Cristo Pantocratore
Cristo Pantocratore

İsa sabırla ve ayrıntılarıyla açıklamaktadır. O, “yoldur”: O’nunla ve O’nun sayesinde Baba’ya güvenle varabiliriz! O, Baba’yı tanımakta, bu sebepten saf sevginin, tam güvenin ve canlı imanın bazen zor yollarında bizi elden tutarak yöneltebilir. Allah’ın baba ve anne olan kollarına kendimizi teslim ederek huzuru tatmamızı da sağlayabilir. Kim Allah’a doğru İsa’sız, O’nun yüreğine dalmamış olarak yürümek isterse, Baba olan, bize yaşamı veren ve sevgiyle büyümemiz için bizimle ilgilenen tek Allah’a asla ulaşamaz. İnsanların keşfettiği veya icat ettiği dinlerden hiçbiri, Allah’ı bizi seven, sevgiyle bizi kabul eden, kaybolan oğul meselindeki baba gibi daima affetmeye hazır bir baba olarak göstermez.

İsa, “hakikattır”. O, gözlerimizde saklı Olan’ın görülmesidir: Gerçekten de hiçbirimiz Allah’ı görmedi, çünkü hiç kimse sevginin derinliklerini görmedi, yaratılışı O’nun gördüğü gibi görmedi. İsa’ya bakarak gerçek sevgiyi görürüz, Baba’nın babalığının en güzel ve ebedi yönlerini görürüz. Ayrıca, kaç şey bizim bakışlarımızdan saklıdır! Bizler yaptıklarımızın ve düşündüklerimizin derin anlamını ve sonuçlarını göremeyiz. Etrafımızdaki insanları yargılayabileceğimizi düşünürüz, ama hangimiz onların yüreğini görebilir? Kim onların geçmişini veya geleceğini görebilir? Kim onların yüreklerinde atalarının günahlarının, hatta bizim günahlarımızın da yükünün ne kadar ağır geldiğini bilebilir? Gerçekleşen olaylarda hangimiz saklı sevgiyi görebilir?

İsa, “hakikattır”, sadece O hakikattır: O bizi seven ve bizden nefret eden insanlar için, Baba’nın sevgisidir, O, sevgi için ve sevgi ile yaratılmış her şey için de sevgiyi gerçekleştirir. En parlak hakikat O’nun haçı ile belirir. O’nu görerek yürüyüşümüzün varış noktasını görürüz, yaşamımızın maksimum gerçekleşmesi için nasıl olmamız gerektiğini görüyoruz. Kim Allah’ı ve insanları haça gerilmiş İsa’nın ışığıyla görmüyorsa, aldanır, boş ve zararlı yalanda kalır!

İsa, yaşamdır”: Bu söylemekle anlatılamaz, denenmesi gerekir. Ben İsa’ya bağlı kaldığımda, O’nu sevdiğimde, her şeyi O’nun için yaptığımda, O bende olduğunda yaşamın ne olduğunu bilirim, o zaman yaşam bendedir, o zaman dünyada olmaktan mutlu olurum, o zaman her şey güzel ve anlam dolu olur ve her insanı benim parçam olarak görürüm, çünkü o, O’nun tarafından sevilendir!

Petrus bize bunu boşuna söylememekte. “İnsanlar tarafından reddedilmiş, ama Allah tarafından seçilmiş ve onurlandırılmış olan diri Taş’a, Rabbe gelin. Sizler de diri taşlar gibi ruhsal konutu oluşturun”. Yaşamımız, İsa ile birlik içinde oldukça değerlidir, çünkü o zamanlarda kardeşlerle birlikte aileyi, birliği, Kilise’yi gerçekleştirmek için onlarla birlik içinde yaşamayı beceririm.

İlk Hristiyan cemaati de zorlukta ve ağır acılarda da olsa İncil’i, yani İsa’nın “yol, gerçek ve yaşam” olduğunu yaymakta sevinçli idi. Bunu özellikle kardeşlik sevgisi ile gerçekleştirmekte idi, bir sevgi ki insanları sorumlu ve sebatkar bir hizmete bağlıyordu: Yedi kişi aralarında en fakirlere yardım etmek için seçildi. Böylece havarilere dua etmek ve Sözü yaymak için daha çok zaman veriliyordu: Bu en çok önem verilmesi gereken iştir. İsa herkes için “yol, gerçek ve yaşam” olarak parlamalıdır! Bilinçsizce olsa da fakirlerden beklenilen şey ilahi sevgidir: İsa ile karşılaşınca hayatları kendilerini destekleyen, sevindiren, gerçekten zengin kılan yemekle beslenir.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it