Kutsal Kitab’ın Okunması
1. Okuma İş. 66,10-14 Mezmur 65 2.Okuma Gal. 6,14-18 İncil Lk. 10,1-12.17-20
İlk okuma sevinç ilahisidir, Allah’ın halkına verdiği sözler için sevinmeye davettir. Peygamber Yeşaya, kölelik ve sürgün tecrübe eden halka ümit vermektedir: iyi haber, gerçek anlamıyla bir “incil”dir. Gelecekte barış, birlik ve huzur, hatta refah gibi en güzel teselliler oluşacaktır. Bu sayfa, İncil’e bir giriştir, ondan verilen sözlerin İncil’de gerçekleştiğini görüyoruz.
Gerçekten Allah’ın her Sözünü gerçekleştiren İsa’dır. Bu sefer O kımıldamıyor, öğrencilerini yolluyor, hatta yetmiş iki tane seçiyor! Bu sayı ile de, İsa’da Kutsal Yazıların birisinin gerçekleştiğine dikkatimiz çekiliyor. O, gerçek Musa, Allah’ın halkının gerçek rehberi, halkı son varacağı yere götürmekle yükümlü rehberdir. Musa’ya, halkı birlik içinde tutmak ve ona Allah’ın emirlerine itaat etmeyi öğretmek için yetmiş iki yaşlı yardımcı seçmesi sadece İsa’nın bir peygamberliğidir.
İsa da İncil’i müjdelemek için, daha doğrusu yürekleri kendisi ile kişisel karşılaşmaya hazırlamak için yetmiş iki öğrenciden yardım alıyor. Vaftizci Yahya artık konuşmamaktadır, başkaları Rabbin gelişini müjdelemeye görevlendiriliyor. Görevlendirilenlerin sadece On İki değil, bu kadar kalabalık olması Rabbin tüm Kilise’ye bu görevi vermek istediğini hissettiriyor. İsa her kişi ile doğrudan karşılaşmalı ve de bunu istiyor, çünkü O, insanın tek kurtarıcısıdır. Öğrenciler kendilerine verilen görev için yönergeleri alıyorlar.

İlk tavsiye dua durumunda kalmalarıdır. Onlar Allah’ın Hükümranlığını müjdeleyebileceklerse bu Baba’nın bir armağanı olacaktır. Başka kişiler aynı göreve katılırlarsa bu da Baba’nın armağanıdır. Onlar bakışlarını Baba’dan ayırmamalıdırlar, kendilerini beğenmeleri ve görevlerinden gurur duymaları da hatalı olacaktır. Onlar da Allah’ın Oğlu İsa’nın varlığını müjdeledikleri insanlar için Allah’ın bir armağanı olacaklardır. Dua ve alçakgönüllülük, onların kıyafetleri olmalıdır. Gittikleri her yerde “kurtların arasında kuzular gibi”olacaklardır. İsa, onların zorluk ve kin, hor görülme ve zulüm bulacaklarını biliyor. O, bu sert ve zor gerçekle cesaretini yitirmiyor: onları yine de gönderiyor. Görevlerinin meyvesi, kendi iyiliklerinden ve sağlıklarından bile değerlidir. “Kurtların arasına kuzular gibi”: İsa’nın bu sözünü hiç unutamayız. Bu sadece misyonerler için geçerli değildir, her birimiz için söylenendir. Hepimiz İsa’dan hem sevgisini ve Sözünü yaşamaya hem de vermeye yollanıyoruz. Bunu uysallıkla, kişiliğimizi değiştirmeden yapacağız. Dünyayı günahlarından kurtarmaya gelen Allah’ın kuzusu olan Ona bağlıyız. Onunla birlik içersinde, biz de sadece günahlarımızın değil de, bütün insanların günahlarının yükünü taşıyacağız. Onunla, yani İsa ile birliktelik gücümüz olacak: maddi şeylere ihtiyacımız yok! İnsanların yüreklerini İsa’ya taşıyan, zenginliklerimiz değil de, yüreğimizi sadece İsa’nın doldurduğunun ve başka hiçbir şeyin bizi mutlu etmediğinin, başka bir şeyin bizi meraklandırmadığının tanıklığı olacaktır. İsa’nın gelişi, hem hükümranlığının müjdelenmesi ile, hem de daha zayıf, yalnız, özellikle de hasta kişilere karşı sevgi eylemleri ile hazırlanır. İsa’nın öğrencileri, onlara dokunarak kirleneceklerini zanneden kişiler gibi davranmayacaklar, onlara korkmadan yaklaşacaklardır. İnsana duyulan sevgi her kaygıdan üstündür! İsa’nın başka bir tavsiyesi, zaman kaybetmemektir: birileri dinlemek istemiyorsa veya gelişi ile ilgilenmiyorsa, mutlaka kabul edilmesi için mesaj yumuşatılmamalı. O kişileri kendi özgürlüklerine ve Allah’ın sabrına bırakacaklardır. Sözlerini kabul edenler olacaksa, öğrenciler kendileriyle böbürlenmemeli, gurur duymamaları, yaptıkları işlere bakmaya durmamalıdırlar. Yaptıklarının meyvesi Allah’a aittir! Onlar daima ve sadece Baba’nın onlara duyduğu sevgiden mutlu olacaklardır: “Adlarınızın gökte yazılmış olmasına sevinin!”. Bu sevincin bir örneğini bize aziz Pavlus, Galatyalılara mektubunda veriyor: onlarla haça gerilmiş İsa’nın öğrencisi olduğu için, Onunla birlikte acı çektiği için, ve aynen Onun gibi insanlar tarafından reddedilip yargılandığı için gurur duymaktadır. İsa’ya bağlı olmakla yeni, değişik bir yaşam tecrübe ediyor. Onunla birlikte yeni yaratılış oldu, yani o, kendi yorgunluğuyla biriktireceği haklara artık ihtiyacı olmayan, İsa’nın haçta elde ettiği haklara güvenebilen bir insan oldu! Rabbin, Baba’nın sevgisinde sevinç bulmaya davetini kabul ederek bizler de Mezmur yazarı gibi şöyle diyelim:
“Eserlerin ne yücedir! Tüm yeryüzü, senin önünde secde eder. Seni över ve senin adını yüceltir. Gelin ve görün Allah’ın yaptıklarını: bundan sevinç duyduk. Gelin dinleyin, ey siz, tüm Allah’tan korkanlar, size anlatayım, benim için O’nun ne yaptığını”.
Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it
P. Vigilio Covi