Mesih İsa’nın Göğe Yükseliş Bayramı

RESPONSORİUM        Ha. İş. 1, 3. 9. 4  

¥ İsa, ıstıraplarından sonra diri olarak kırk gün süreyle onlara görünerek Allah’ın Egemenliği hakkında konuştu. *Sonra, yukarı alındı, bir bulut O’nu gözlerinin önünden uzaklaştırdı.

¶ Kendileriyle birlikteyken onlara şu buyruğu vermişti: “Uzaklaşmayın, Baba’nın verdiği ve benden duyduğunuz sözün gerçekleşmesini bekleyin.”

¥ Sonra, yukarı alındı, bir bulut O’nu gözlerinin önünden uzaklaştırdı.

Mesih İsa’nın Göğe Çıkışı – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

12/05/2024 – MESİH İSA’NIN GÖĞE ÇIKIŞI – B

1.Okuma Hav. Kit. 1,1-11 Mezmur 46 2.Okuma Ef. 4,1-13 İncil Mk. 16,15-20

İsa niçin dirildikten sonra kırk gün boyunca öğrencilerine kendini gösterdi? Dirilmiş İsa’yı görmek yüreklerini değiştirmeleri ve bekleyişlerini olgunlaştırmak için yeterli olmadı. Onlar İsa’nın “İsrail hükümdarlığını” kurmasını halen beklemekteydiler. O ise onları değişik, içsel, günahtan kurtuluş olan ve yürekleri derin ve kalıcı bir birlik ruhu ile birleştiren, Kutsal Ruh’un armağanı olan bir hükümranlığın yeniliğine yöneltiyordu. 

Onları Allah’ın Ruh’unu almaya hazırlıyordu, bu sebepten öğrencilerine O’na bakmalarına, dokunmalarına izin verdi. Onların Allah’ın Ruh’unu beklemelerini ve arzulamalarını sağlamak için, onlardan ayrıldı ama daima Baba’nın sağında olup onlar için şefaat edeceğini söyleyerek onlara güven verdi. Bu, dirildiği günün sabahında İsa’nın Kendisinin Mecdelli Meryem’e verdiği iki haberdir; İsa, ona bu haberi öğrencilere iletme görevini verdi.

Şimdi O, görülmez ellerle yükseltilmiş ve Allah’ın varlığının açık işareti olan bir bulutla sarılmış saklanmaktadır. O’nu saklayan bulut, O’nun artık Baba Allah ile birlikte Allah olduğunu ve O’nunla birlikte tapılabileceğini belirtmektedir. Ayrıca İsa’nın önceden söylediği sözler, Allah’ın Söz’ü olarak kabul edilme hakkını kazanmaktadırlar. Artık öğrencilerin, İsa’nın yaptıklarını hatırlamaktan ve O’nun öğrettiği gibi yaşamaktan başka şey yapmaları gerekmiyor: Bütün bunların ilahi değeri vardır. Aziz Markos’un yazdığı gibi son nasihati şudur: “Bütün dünyaya gidin ve İncil’i tüm yaratıklara duyurun”. 

İsa havarileri gönderiyor, ama onları Kendisinden uzaklaştırmıyor, çünkü O göklerde, Allah’ın yanındadır, yani her yerde, her zaman var olabileceği konumdadır: Onlar İsa’nın dikkatli bakışları ve Rablerinin elinin altında gidecekler: onların O’na itaatli olarak bulundukları her yerde, İsa etki edecektir. 

Onlar İsa’nın varlığının işaretlerini görüp onlardan faydalanacaklar: Şeytanlar onların seslerini duyduklarında kaçacaklardır. Egoizm, öç, kıskançlık, kızgınlık, ahlaksızlık, kin, isyan şeytanları İsa’nın öğrencilerinin varacakları yerde, onların dua ettikleri insanların yüreklerinde de dayanamayacaklardır! 

Yeni diller, sevginin ifadesini konuşan o diller, anlaşılacaklar ve bütün halklar arasında birlik kuracaklardır. 

Yılanlar, yani zor ve beklenmeyen durumlar, kendilerinin Baba tarafından sevilmiş ve Ruh tarafından yönlendirilmiş olduklarını bilenleri korkutmayacaklardır: Tersine onlar, bu durumları sabır ve güç ile girişip çözmek için İsa’da bilgiyi ve tedbiri bulacaklardır.

Zehir, yani insanlar tarafından kabul edilmemek, depresyon veya cesaretin kırılmasına sebep olmayacaktır, tersine daha çok muhtaç olan insanlarla ilgilenmek için sebep olacaktır, özellikle hastalıktan ve sevgisizlikten acı çekenler: -Bunlar- kendilerinin sevilmiş olduklarını görerek tekrar yaşamaya ve ümit etmeye başlayacaklardır. 

İsa’nın göğe çıkmasından sonra tüm tarih bu olaylarla bezenmiştir, yalan ve egoizmin üzerindeki sevginin zaferleri ile zenginleştirilmiş, dirilmiş İsa’nın mevcudiyeti ile dolmuştur. 

Aziz Pavlus İsa’nın bu gizemli mevcudiyetinin tanığı oldu. Bugünkü Efeslilere mektubunun kısa bölümünde alçakgönüllülükte, tatlılıkta, karşılıklı sevgide yürümeye devam etmemizi önererek bunun sonuçlarını bildirmektedir. Böylece birlik Ruhu bahşedilmiş olan bizlerin yaşamı, Allah’ın günümüzde de insanları kurtarmaya devam ettiğini gösterecektir. 

Göğe çıkan o İsa, her şeyi Kendisiyle doldurmakta, değiştirmekte, sevgi aracına, Allah’ın armağanına çevirmektedir. İsa, Kilisesi aracılığıyla göklerden yeryüzünde etkili olmaya devam etmektedir: Yeryüzünün çehresini yenileyip onu barış yeri olarak kılmaktadır.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya Devresi VI. Cuma

RESPONSORİUM 1. Pe. 5, 10; 2, Ko. 4, 14

¥ Sizleri Mesih’te sonsuz yüceliğine çağıran ve bütün lütfun kaynağı olan Allah’ın kendisi * kısa bir süre acı çekmenizden sonra sizi yetkinleştirip pekiştirecek, güçlendirip temellendirecektir, alleluya.

¶ Çünkü Rab İsa’yı dirilten Allah’ın, bizi de İsa’yla diriltecek,

¥ kısa bir süre acı çekmenizden sonra sizi yetkinleştirip pekiştirecek, güçlendirip temellendirecektir, alleluya.

Paskalya Devresi VI. Perşembe

RESPONSORİUM     İbr. 8, 1; 10, 23.22

¥ Göklerde, Yüce Olan’ın tahtının sağında görev yapan böyle bir baş kâhinimiz vardır. * Yüreklerimiz kötü vicdandan arınmış imanın verdiği tam güvenceyleAllah’a yaklaşalım.

¶ Açıkça benimsediğimiz umuda sımsıkı tutunalım. Çünkü vaat eden Allah güvenilirdir.

¥ Yüreklerimiz kötü vicdandan arınmış imanın verdiği tam güvenceyleAllah’a yaklaşalım.

Paskalya Devresi VI. Çarşamba

RESPONSORİUM   Yu. 14, 2. 3. 16. 18

¥ Size yer hazırlamaya gidiyorum. * Siz de benim bulunduğum yerde olasınız diye yine gelip sizi yanıma alacağım.

¶ Ben de Baba’dan dileyeceğim. O sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye size başka bir Yardımcı, Gerçeğin Ruhu’nu verecek. Sizi öksüz bırakmayacağım, size geri döneceğim.

¥ Siz de benim bulunduğum yerde olasınız diye yine gelip sizi yanıma alacağım.

Paskalya Devresi VI. Salı

RESPONSORİUM  Yu. 17, 20. 21. 22. 18

¥ Ekmek bir olduğu gibi, biz de çok olduğumuz halde bir bedeniz. * Çünkü hepimiz bir ekmeği paylaşıyoruz. Allah’a şükrettiğimiz şükran kâsesiyle Mesih’in kanına paydaş oluyoruz.

¶ Ey Allah, sevginle yoksullar için bir sofra hazırladın ve onları evine çağırdın.

¥ Çünkü hepimiz bir ekmeği paylaşıyoruz. Allah’a şükrettiğimiz şükran kâsesiyle Mesih’in kanına paydaş oluyoruz.

Paskalya Devresi VI. Pazartesi

Pentecoste

RESPONSORİUM     Yşa. 44, 3; Yu. 4, 14

¥ Susamış toprağı sulayacak, kurumuş toprakta dereler akıtacağım. Çocuklarının üzerine Ruhum’u dökecek, * sonsuz yaşam için fışkıran bir pınar olacağım.

¶  Oysa benim vereceğim sudan içen sonsuza dek susamaz. Benim vereceğim su.

¥ Sonsuz yaşam için fışkıran bir pınar olacağım.

Paskalya Devresi V. Cumartesi

RESPONSORİUM                                                                                              Yu. 16, 20. 21

¥ Size doğrusunu söyleyeyim, siz ağlayıp yas tutacaksınız, dünya ise sevinecektir. * Kederleneceksiniz, ama kederiniz sevince dönüşecek.

¶ Kadın doğum yapacağı zaman ağrı çeker. Ama doğurunca, dünyaya bir çocuk getirmenin sevinciyle çektiği acıyı unutur.

¥ Kederleneceksiniz, ama kederiniz sevince dönüşecek.

Paskalya’nın 6. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

05/05/2024 – PASKALYA DEVRESİ – 6. Pazar Günü – B

1.Okuma Hav. Kit. 10,25-27.34-35.44-48 Mezmur 97 2.Okuma 1Yh. 4,7-10 İncil Yh. 15,9-17

İbrani Hristiyanlar için, paganların da Allah’ı, İsa’nın ölümü ve dirilişi için yücelttiklerini görmek büyük bir sürpriz oldu! Paganlar da Kutsal Ruh’u almışlardı ve bu sebepten kardeş gibi kabul edilip aynı Kilise tarafından vaftiz edilmeleri gerekiyordu.

Duccio di Buoninsegna. L’Apparizione di Cristo sul monte della Galilea. Museo dell’Opera del duomo, Siena.

Kim İsa’yı tanıyorsa ve yaşamında O’nu kabul ediyorsa yeni bir insan olmaktadır, Allah’ın evladı ve dolayısıyla Baba Allah’ın sevgisiyle sevmeye kabiliyetli olmaktadır. İşte bugün İncil’de İsa, Yuhanna da ilk mektubunda, yüreklerimize dökülen bu sevgiden bahsetmektedirler.

İsa, Baba tarafından sevilmekten mutlu! Tüm yaşamı, Baba’nın sevgisidir. Bu sebepten İsa, bu sevgiyi öğrencilerine döküp onlara aynı sevgiyi öğreterek bu sevgiye devam etmeyi kendi görevi olarak görmektedir. O’nun tarafından sevildiklerini hisseden öğrenciler, sevgisini hayatlarının ”yeri” kılacaklar, yani ”kalmaya” çalışacakları yeri. 

İsa onlara bu sevgide kalmalarını tembihliyor, çünkü sevincin, herkesin devamlı olmasını istediği o sevincin tek yolu budur. 

İsa’nın sevgisinde kalmak için “emirlerine uymak” yeterlidir. İsa’nın emri tektir ve tam da O’nun aracılığıyla yaşamımıza girmiş olan sevgidir: Birbirimizi İsa’nın bizi sevdiği gibi ve O’nun bizi sevdiği için, sevmek.

İsa bizi niçin sevdi? Biz bunu hak ediyoruz diye değil, iyi olduğumuz için de değil, ama buna ihtiyacımız olduğu için İsa bizi sevdi! İsa bizi nasıl sevdi? O bizleri “sonuna kadar sevdi” yani yaşamının sonuna kadar ve sevginin sonsuz imkanlarının sonuna kadar sevdi. Aynı şekilde bizim de birbirimizi sevebilmemiz için bize lütuf verildi. 

Kardeşlerin sevgisini, hak etmesek de, kabul edebiliriz ve biz de onları karşılıksızca sevebiliriz çünkü buna ihtiyaçları vardır, onları sempatik olduklarından veya bize iyilik yapmış olduklarından veya minnettar olduklarından dolayı sevmeyiz. Bizler, Allah’a şükürler olsun, Azizlerin yaşamında çok örnekler görürüz. Kim aziz Françesko’nun cüzamlıyı öptüğünü hatırlamaz? Veya aziz Kamillo de Lellis, aziz Vinçenzo de Paoli, aziz Yusuf Kottolengo, Molokai’deki aziz Damyano’nun en zor hastalarla nasıl ilgi verdiklerini kim bilmez? Veya aziz Yuhanna Bosko’nun ve annesi Margerita’nın çocuklara dikkatlerini kim bilmez? 

Sadece Kilise’nin ilan ettiği Azizler’e bakmak da gerekmiyor, çünkü her birimiz bazı kardeşlerin sınırsız sevgisini görmüş veya duymuş, ondan faydalanmıştır. Küçücük bir örnek: Çocuklar zili çalıyordu. Kız kim olduğunu bakmaya gidiyor, ama onlar kaçıyor. Kız onları yüreğinde kutsuyor ve onların İsa ile karşılaşmalarını diliyor. Kızın bu sebeple çektiği yorgunluk, gün boyunca bir çok kere tekrarlansa da, azdır, fakat sevgi büyüktür ve küçük şeylerle daha zor durumlarda etkili olabilmeye hazırlanmaktadır.

Aziz Yuhanna İsa’nın öğretisine devam ediyor ve yeni ufuklar açıklıyor. Kim karşılık beklemeden seviyorsa Allah tarafından doğduğunu, yani O’nun evladı olduğunu gösterir: Nitekim Allah sevgidir! Allah’ın sevgisi; Oğlu, İsa, günahlarımızın sonuçları için çare bulmak için gelmiş olan İsa’dır. Biz günahkardık ve günahkarız, yani Allah’a karşı çıkmış, cehenneme layık olmuştuk. Ama O, dostluğunu tekrar elde etme, yüreğindeki yerimizi tekrar alma imkanını bize verdi: İşte ilahi sevgi, gerçekten sınırsız ilahi sevgi! İsa’yı ve Sözünü kabul ederek kurtuluruz! 

Bu sebepten ”birbirimizi sevelim çünkü sevgi Allah’tandır!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya Devresi V. Cuma

RESPONSORİUM                                                                                  Kol. 2, 9-10; 1, 18

¥ Çünkü İlahi Doğa’nın bütün doluluğu bedence Mesih’te bulunuyor. * Siz de her yönetim ve hükümranlığın başı olan Mesih’te doluluğa kavuştunuz.

¶ Bedenin, yani kilisenin * başı O’dur. Her şeyde ilk yeri alsın diye başlangıç olan ve ölüler arasından ilk doğan O’dur.

¥ Siz de her yönetim ve hükümranlığın başı olan Mesih’te doluluğa kavuştunuz.

ORDO VIRGINUM RAHİBESİ MARIAGRAZIA ZAMBON İLE KATEKİZM SEMPOZYUMU ÜSTÜNE SÖYLEŞİ

Selçuk – İzmir’de düzenlenen 2. Ulusal Yetişkinler için Katekizm Sempozyumu koordinatörü Mariagrazia Zambon’a bazı sorular yönelttik. 

  1.       İkinci kez düzenlenen Katekizm Sempozyumunun konusu ve amacı hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Geçen yıl düzenlenen ilk sempozyumun ardından, tüm katılımcılardan bu değerli yıllık etkinliğin devam etmesi yönünde bir talep doğmuştu. Belirli bir tema üzerinde atölye çalışmalarıyla birlikte formasyon verilmesi yanında; tanışma, paylaşma, tartışma ve dua anlarının da yaşanacağı daha uzun bir zamana yayılmış bir sempozyum düzenlenmesi yönünde yoğun bir istek vardı. PUM ve CET’in desteği sayesinde, bu yıl da dolu dolu 3 gün boyunca Selçuk’ta kalarak bu sempozyumu düzenleyebildik. Katekistler, belirli bir tema üzerinde teolojik, İncil’e dayalı, ruhani ve pedagojik düzeyde bir eğitim kursu alma fırsatı buldular. Bu yıl, konu olarak Allah’ın Sevgisi’nin somut bir işareti ve O’nunla ve kardeşlerimizle bir araya gelmenin tükenmez bir kaynağı olan Efkaristiya’yı ele aldık.

Eylül ayında Ekvador’un başkenti Quito’da “Dünyaya şifa vermek için kardeşlik” temasıyla düzenlenecek olan 53. Uluslararası Efkaristiya Kongresi kutlamalarına denk gelen bu dönemde, Türkiye’deki Kilisemiz de 2023 yılı Aralık ayında, Advent döneminin ilk Pazar gününden itibaren bir yıllık dönemi  Ulusal Efkaristiya Yılı ilan ederek bu girişime katılmış bulunuyor.

Tüm cemaatlerimizde Efkaristiya’yı artan bir şekilde merkeze yerleştirebilmek ve ondan hareketle yeni birlik bağları kurabilmek, Hristiyan yaşamını ve pastoral eylemleri yenileyebilmek üzere özel bir zaman ayırmak isteyen Katekizm Komisyonu olarak bizler de Efkaristiya Yılı’nın, İsa’nın Son Akşam Yemeği’nde Fısıh Bayramı’nın bir anısı ve inananlar için ruhani bir besin, bir birlik işareti ve ilahi sevginin bağı olarak tesis ettiği bu büyük ve derin sakrament hakkındaki anlayışımızı derinleştirmek için değerli bir fırsat olmasını sağlamak amacıyla bu temayı seçtik. 

  1.  Sempozyum teması olarak “onlara siz yiyecek verin” cümlesi seçildi. Neden bu cümleyi seçtiniz?

Sempozyumun “sloganı” olarak İsa tarafından söylenen bu cümleyi seçtik, çünkü bu cümle, Hoca’nın bize öğrettiği gibi Sözün ve Efkaristiya’nın Ekmeğini kırarak somut ve etkili bir şekilde Müjdesini iletmeye çağrılanlara yönelttiği en güzel davet olarak göründü. İsa, aç ve yorgun kalabalığın önünde, Havarilerden ellerindeki çok az olan yiyeceği Kendisine vermeye davet eder, çünkü bizim vereceğimiz birazcık şey, O’nun ellerinde herkes için bir mucizeye dönüşür. Havariler İsa’nın yaptığı gibi vermeye, hatta daha da fazlasını vermeye çağrılırlar: yoksulluğumuz, sahip olduğumuz az şey, Rab’bin ellerinden geçerek herkes için bir berekete dönüşür. Ayrıca, Peder Alessandro Amprino’nun çok iyi açıkladığı gibi: bu Efkaristiya’dır. İsa’nın Bedeni olan ekmeğin kırılmasıyla Birlik yeniden keşfedilir.

  1.  Sempozyuma sadece din adamları ve adanmışlar mı katıldı?

Hayır, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da sempozyum yetişkinlerin katekezi (Hristiyanlığa giriş eğitimi) için çalışan herkese yönelikti. Bu Sempozyum Türkiye’deki Katolik Kilisesi için de bir peygamberlik ve bir işarettir, çünkü Episkoposlar, rahipler, kutsanmış erkekler ve kadınlar ve laik kişiler, ortak bir Kardeşlik içinde bir araya geldik.

  1.  Türkiye’de böyle bir sempozyum düzenlemenin önemi nedir?

En önemli şey, kateşist olmanın bir vazife değil, Hıristiyan toplumu içinde değerli ve karşılık beklemeden yerine getirilen, bir kişinin tüm kimliğini ve varlığını içeren bir hizmet olduğunu anlamaktı.

Bu bağlamda, Mons. Antuan Ilgıt’ın bu dini hizmetin özelliklerini göstermek için seçtiği üç İncil figürü çok güzeldir. İncil’deki ilk kateşist, öğrencilerini kendine saklamayan, ancak onlara Mesih’i işaret eden ve böylece tereddüt etmeden İsa’ya yönlendirebilen Vaftizci Yahya’dır. İkinci kateşist, Son Akşam Yemeği sırasında İsa’nın göğsüne eğilen ve Hoca’nın kalbini dinleyen, onun sevgi dolu kalp atışlarına uyum sağlayan ve adıyla çağırdığı kişileri ona emanet eden ‘sevilen öğrenci’ İncilci Yuhanna’dır. Son olarak, en mükemmel figür, Oğlu’nu en başından beri nasıl karşılayacağını bilen ve ona çarmıhın dibine kadar eşlik eden, beden almış Allah’ın Sözü’nün sessiz ve özenli taşıyıcısı olan Anne Meryem’dir.

Maciej daha sonra, kateşistin nasıl olması gerektiğini örnek vererek anlattı. Emmaus yolundaki iki öğrencisinin hikayesinde okuduğumuz gibi, yolda bir yol arkadaşı ve bir pedagog olan İsa’nın kendisine atıfta bulundu.

Konuşmacılar, fikir alışverişi ve dua anları sayesinde, kateşistin görevinin sadece haftada bir ders vermek değil, öncelikle Mesih’le ve daha sonra kendisine emanet edilenlerle bir ilişkiye tamamen dahil olmak, yolun bir parçasını onlarla birlikte yapmak olduğu konusunu vurguladı.

  1.  Bu sempozyumdan beklentileriniz nelerdir?

Dileğimiz, bu yıllık toplantıları sürdürebilmek, ama aynı zamanda yıl içinde başka eğitsel ve ruhsal paylaşım zamanları oluşturarak katekistlerin birbirleriyle korkusuzca yüzleşebilmelerine yardım etmek ve kimsenin muaf olmadığı yorgunlukların, sevinçlerin, başarısızlıkların, korkuların, şüphelerin de yaşandığı bu hassas hizmette onlara destek verip yoldaş olmaktır.

Röportaj: Mariagrazia Zambon, Ordo Virginum

Sorular ve Çeviri: Şule Rogenbuke

Foto: Fr. Jawahar Cutinho

II. KATEKİZM SEMPOZYUMU İZMİR’DE MERYEM ANA EVİ’NDE YAPILDI

Sempozyum, 10 Nisan Çarşamba günü saat 18.00’de Efes’teki Meryem Ana Evi’nde tesbih duasının ardından Anadolu Havarisel Vekilliği Yardımcı Episkoposu Mons. Antuan Ilgıt riyasetinde kutlanan Efkaristiya ayini ile başladı. Böylece katılan ruhban ve laik katekistler ile katekist adayları üstlendikleri görevi Meryem Ana’ya emanet ettiler. Ayinin ardından yapılan açılış toplantısında İzmir Başepiskoposu ve Türkiye Katolik Episkoposlar Kurulu (CET) Başkanı Muhterem Mons. Martin Kmetec, Müjde’nin ilanı için öncelikle yaşanan kültürü tanımak gerektiğini ifade etti. Meleğin Meryem’e Müjdesini örnek verdi ve Allah’ın insan özgürlüğüne saygı duyduğunu vurguladı. Görevimizin inandığımıza tanıklık etmek olduğunu ve kilise geleneğinde herkesin kucaklanması için çaba göstermek gerektiğini belirtti.

Papalık Görev Birliği Genel Sekreterliği’nin teşviki ile düzenlenen sempozyumda, Kurum’un Genel Sekreteri ve Uluslararası Görevlilik Animasyon Merkezi Direktörü Dinh Anh Nhue Nguyen OFM Conv. de hazır bulundu.

Anadolu Havarisel Vekilliği Yardımcı Episkoposu Mons. Antuan Ilgıt Katekizmde Kaçınılması Gereken Hatalar hakkında konuştu. Maciej Sokolowski, Katekezde Pedagoji ve Metodoloji hakkında bilgi verdi. Peder Alessandro Amprino, Efkaristiya’ya Verilen Farklı İsimler ve Efkaristiya Kutlamasında Yer ve Hareketler hakkında katılımcıları aydınlattı.

Gün Efkaristiya Ayininden sonra Ordo Virginum Rahibesi ve Konya Aziz Pavlus Kilisesi Sorumlusu Mariagrazia Zambon tarafından Yüzyıllar İçinde Efkaristiya’nın Sanatta Temsili konulu sunum ile sona erdi.

Sempozyumun ikinci gününde Maciej Sokolowski bir toplantının nasıl olacağına dair bir şema verdi ve ardından katılımcılar gruplara ayrılarak kendilerine verilen konularda bir katekizm simülasyonu hazırladılar.

Kutsal Yazılarda Efkaristiya, Efkaristiya Ayini üstüne bir Katekez ve Efkaristiya ve Kilise / Hristiyan Cemaati başlıklı konularda hazırlanan gruplar Sempozyum’da anlatılan metodoloji ve pedagoji doğrultusunda hazırladıkları simülasyonları sergilediler.

Efkaristiya Ayini’nin ardından akşam yemeği ve sohbet ile gün sona erdi.

13 Nisan Cumartesi sabahı, Sempozyum’un son günü Mons. Antuan Ilgıt sempozyumun genel bir özetini yaptı. Daha sonra katılımcıların gerek sempozyum gerekse Türkiye genelinde katekizm hakkında tecrübeleri ve fikirleri soruldu.

Ortak bir plan, uygulama yöntemi ve kaynak oluşturulması gerektiği konusu öne çıktı.

Öğlen kutlanan Efkaristiya ayinin ardından yenen öğle yemeği ile Sempozyum sona erdi. Katekistler, Sempozyumun evsahipliğini yapan İzmir Başepiskoposu ve CET Genel Başkanı Mons. Martin Kmetec’e, Anadolu Havarisel Vekilliği Yardımcı Episkoposu Mons. Antuan Ilgıt’a, özveri ile yılmadan çalışan sevgili Mariagrazia Zambon’a, sevgili Eda Çelik’e, misafirperverliği için Selçuk Emmaus Kilisesi Cemaatine ve Fr. Jawahar’a ve özellikle Sempozyumun sponsorluğunu yapan Papalık Görev Birliği Genel Sekreteri ve Uluslararası Görevlilik Animasyon Merkezi Direktörü Dinh Anh Nhue Nguyen’e tek tek şükran ve sevgilerini sundular.

Kardeşlik ve sevgi havası içinde, bilgide ve Rab’bin sevgisinde güçlenen katekistler, görevlerini yapmak üzere evlerine geri döndüler.

29 Nisan Azize Sienalı Katerina

RESPONSORİUM    

¥ Ey kız kardeşim, yüreğinin kapısını bana aç, benimle birlikte krallığıma gir. Benim, özel konutumda yerini al. * Ruhumu verir ve zenginleştirir, kanımın her damlasıyla seni pak kılarım.

¶ Temaşa içinde çık ve benim gerçeğimin tanığı olacaksın. 

¥ Ruhumu verir ve zenginleştirir, kanımın her damlasıyla seni pak kılarım.

Paskalya Devresi V. Pazartesi

RESPONSORİUM   1. Kor. 15, 21. 22; 2. Pet. 3. 13

¥ Ölüm bir insan aracılığıyla geldiğine göre, ölümden diriliş de bir insan aracılığıyla gelir. * Herkes nasıl Adem’de ölüyorsa, herkes Mesih’te yaşama kavuşacak.

¶ Biz Tanrı’nın vaadi uyarınca doğruluğun barınacağı yeni gökleri, yeni yeryüzünü bekliyoruz. 

¥ Herkes nasıl Adem’de ölüyorsa, herkes Mesih’te yaşama kavuşacak.

Paskalya devresi – 5. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

28/04/2024 – PASKALYA DEVRESİ – 5. Pazar Günü – B –

1.Okuma Hav. 9,26-31 Mezmur 21 2.Okuma 1Yh. 3,18-24 İncil Yh. 15,1-8

İlk okuma metni bize, Saul’un yüreğini baştan çıkaran ve gözlerini kamaştıran İsa ile karşılaşmasından sonra Yeruşalim’den dönüşünü anlatmaktadır. Şam’daki cemaatte vaftiz oldu ve şimdi Hristiyan olarak ölesiye zulmettiği o Hristiyanlarla karşılaşmaya gelmektedir.

Christ the True Vine (Russia, 19th century)
Christ the True Vine (Russia, 19th century)

Tövbe eden genç, havarilere ve diğer imanlılara yaklaşınca kim bilir neler bekliyordu! Alkışları mı acaba? Ama sadece şüpheci bakışlar buldu. Herkes ondan korkuyordu, ona güvenmiyorlardı. Onu Şam’da tanımış olan ve yüreğinin değiştiğine tanık olan bilgili ve dindar Barnabas işe karışmak mecburiyetinde kaldı. 

Bu zorluk aşıldıktan sonra Saul kutsal şehirde bir deneme ile daha karşılaştı: İsa’ya olan imanını İbraniler’e müjdelerken onlar onu öldürmeye çalıştılar, bu sebepten yeni imanlıların cemaati onu doğduğu şehir olan Tarsus’a göndermeye karar verdi. Saul’u güvenli bir duruma koyduktan sonra onu unuttular. Bu şekilde Saul ciddi bir “budanma” yaşadı!

Bu tecrübesi sayesinde o, İsa’nın Son Yemek’te havarilerine emanet ettiği sözleri anladı. O gün Rab, Baba’yı bir bağcıya benzetmişti, bağcı makasla gereken kuru dalları merhamet etmeden kesiyor, yeşil olanları ise buduyor. Genç Saul kendini budanan ve sıkıntısını çeken bir bağa benzetmiş olmalıydı. 

Bağcı, budamadan sonra bağın meyvesinin daha güzel olacağını bilmektedir, aynen imanlının yaşamının ruhani meyvesi de Baba tarafından “budandıktan” sonra Allah’ın Hükümranlığı için daha faydalı olacaktır. 

Her imanlı “budanma” tecrübesini yaşar, bu beklenmeyen durumlar aracılığıyla olabilir: Hastalıklar, arzulananı gerçekleştirmemizi engelleyen olaylar, işimiz veya ailemizle gerçekleştirmeyi arzuladığımız ve yapamadığımız olaylar, her çeşit terslik. İmanlı bu denenmelerin sabrını güçlendirdiklerini bilmektedir, bu durumların Baba tarafından bilindiklerini, zekamızın ve arzumuzun göremediği gibi ileriyi gören sevgisi tarafından yönlendirildiklerini de bilmektedir. Her durumda imanlı, daha doğrusu bizler barış içerisinde, sakin ve güvenli kalmaya çalışıyoruz. Aziz Pavlus şöyle diyor: “Allah’ın kendisini sevenler için her durumda iyilik için işlediğini biliriz” (Romalılar’a Mektup). Allah’ın Oğlu İsa’ya bağlı kalıyoruz ve tüm insanların kurtuluşunu engellemeyen, aksine sağlayan haçını sevgiyle taşımış olan O’na, sıkıca sarılıyoruz. Onunla birlik içerisinde olunca terslikler de olsa, daha acılı “budanmalar” da olsa yaşamımız meyve verecektir, olgun ve Allah’ın beğeneceği, birçok insana faydalı bir meyve verecektir. İsa ile birlik içerisinde kalan kişi, bazen dünya tarafından değer verilen şeyler gerçekleştirmese de varlığı, gizemli bir şeklide birçoklarının faydası için olacaktır.

İsa tarafından özel bir şekilde sevilmiş hisseden havari Yuhanna, Rab’be bağlı olan kişide daima var olan bir meyveyi yetiştirmemizi istiyor: Sevgiyi. Sevgiyi tüm imkanlarımızla, sözler ve eylemlerle yaşamalıyız. Sevgiden kaynaklanan eylemler gerçekte olduğumuzun garantileridir, bunlar bizim Allah’ta olduğumuzun, Allah’ın da bizlerde olduğunun bir ispatıdır.

O zaman bugün Rab yolumuzu aydınlatmaktadır: Denenmeleri ve haçları ceza olarak değil, Baba’nın sevgisinin işaretleri olarak görmeliyiz; bunların aracılığıyla Baba, bizi O’nun gibi sevmeye kabiliyetli olarak şekillendirir. Böylece İsa’nın haçta ölümünü paylaştıktan sonra Onunla diriliş sevincini de paylaşacağımızın tecrübesini yaşayacağız.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya Devresi 4. Cuma

RESPONSORİUM   Kol. 1, 18; 2, 12b. 1, 10. 12a

¥ Bedenin, yani kilisenin başı O’dur. Her şeyde ilk yeri alsın diye başlangıç olan ve ölüler arasından ilk doğan O’dur. * O’nu ölümden dirilten Allah’ın gücüne iman ederek O’nunla birlikte dirildiniz.

¶ Rab’be yaraşır biçimde yaşamanız, O’nu her yönden hoşnut etmeniz, her iyi işte meyve vererek Allah’ı tanımakta ilerlemeniz için dua ediyoruz. Vaftizde O’nunla birlikte gömüldünüz,

¥ O’nu ölümden dirilten Allah’ın gücüne iman ederek O’nunla birlikte dirildiniz.

Paskalya Devresi 4. Perşembe

RESPONSORİUM   1. Yu. 4, 21; Mat. 22, 40                                           

¥ Allah’tan şu buyruğu aldık: * “Allah’ı seven kardeşini de sevsin”

¶ Kutsal Yasa’nın tümü ve peygamberlerin sözleri bu iki buyruğa dayanır

¥  “Allah’ı seven kardeşini de sevsin.”

İncilci Aziz Markos Bayramı 25 Nisan

RESPONSORİUM  1. Kor. 1, 17-18. 21

¥ Çünkü Mesih beni, Mesih’in çarmıhtaki ölümü boşa gitmesin diye, bilgece sözlere dayanmaksızın Müjde’yi yaymaya gönderdi. * Çarmıhla ilgili bildiri mahva gidenler için saçmalık, biz kurtulmakta olanlar içinse Allah gücüdür.

¶ Mademki dünya Allah’ın bilgeliği uyarınca Allah’ı kendi bilgeliğiyle tanımadı, Allah iman edenleri saçma sayılan bildiriyle kurtarmaya razı oldu.

¥ Çarmıhla ilgili bildiri mahva gidenler için saçmalık, biz kurtulmakta olanlar içinse Allah gücüdür.

Paskalya Devresi 4. Pazartesi

RESPONSORİUM 

¥ Gemiden çıktıktan sonra, ağzında zeytin dalı ile geri dönerek barışı haber veren güvercin gibi, kilise bu ge-minin simgesi ve ilahi barışın bağışlayıcısıdır. * Kutsal Ruh, suların üzerine inerek, vaftiz olmaya gelenleri eski günahtan özgür kılıyor.

¶ Suyun muhteşem gizemi! Onda insanlar sonsuz yaşam için tekrar doğuyorlar!

¥ Kutsal Ruh, suların üzerine inerek, vaftiz olmaya gelenleri eski günahtan özgür kılıyor.

Paskalya Devresi 3. Cuma

RESPONSORİUM   1. Kor. 15, 55-56. 57; 2. Kor. 4, 13. 14

¥  «Ey ölüm,  zaferin nerede?  Ey ölüm,  dikenin  nerede?» * Ölümün dikeni günahtır. Günah ise gücünü Kutsal Yasa’dan alır. Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla bizi zafere ulaştıran Allah’a şükürler olsun!

¶ Aynı iman ruhuna sahip olarak biz de iman ediyor ve bu nedenle konuşuyoruz. Çünkü Rab İsa’yı dirilten Allah’ın, bizi de İsa’yla diriltip sizinle birlikte kendi önüne çıkaracağını biliyoruz.

Paskalya Devresi 3. Perşembe

RESPONSORİUM    Yu. 6, 48-51

¥ Yaşam ekmeği Ben’im. Atalarınız çölde man yediler, yine de öldüler. * Gökten inen öyle bir ekmek var ki, ondan yiyen ölmeyecek.

¶ Gökten inmiş olan diri ekmek Ben’im. Bu ekmekten yiyen sonsuza dek yaşayacak. Dünyanın yaşamı uğruna vereceğim ekmek de benim bedenimdir.”

¥ Gökten inen öyle bir ekmek var ki, ondan yiyen ölmeyecek.

Paskalya devresi – 4. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

21/04/2024 – PASKALYA DEVRESİ – 4. Pazar Günü – B

1.Okuma Hav. Kit, 4,8-12 Mezmur 117 2.Okuma 1Yh. 3,1-2 İncil Yh. 10,11-18

İyi Çoban Pazarı – Çağrılar için Dua Haftası

Petrus Yuhanna ile beraber niçin İsa’nın adına yalvararak, doğuştan sakat olan bir insanı iyileştirdi? Onlar katilmişler gibi zincirlenmiş olarak karşılarına çıktıkları halkın önderlerine Petrus cevap vermektedir. O kişi iyileşti, bunun sebebi de onların, yani önderlerin da Allah’ın, haça gerdikleri İsa’yı dirilttiğine iman edebilmeleridir.

Catacomb of St. Callixtus – The Good Shepherd (3rd century)

Hatta Allah, tam da başkanların reddettiği o İsa’yı binasında temel taşı kıldı! O, Kurtarıcıdır, insanların tek kurtarıcısı O’dur, sadece O, onları günahlarından kurtarabilir. Yeruşalim’de, Tapınağın kapısında gerçekleşen mucize bir işaret olmalıydı, aynen İsa’nın Kendisi’nin gerçekleştirdiği bütün mucizeler gibi. Şimdi bu tanıklık ile başkanların da İsa’nın canlı olduğuna ve aralarında olduğuna iman etmeleri için bir fırsat daha oluyor. Ama bu sefer de iman edenler; fakirler, alçakgönüllüler ve basit insanlardır.

Petrus’un İsrail halkının önderlerine müjdelediği İsa’yı bugün, Yeruşalim’de, en büyük işaretlerden birini gerçekleştirdikten sonra görüyoruz: Kör doğan bir insana ışık verdi. Bu işaretle birçok büyüklerin düşmanlığını üzerine çekti, ama yine de o düşmanlara çok bilinen çoban benzetmesini kullanarak Allah’ın kimliğini belirtiyor, halkını seven ve her yaratığını seven Allah’ı. 

Gerçekten de Allah peygamberler aracılığıyla birçok kere kendini, kuzularıyla ilgilenen bir çoban olarak gösterdi. Kaybolan koyunu arayan çoban olarak, hastalanan, doğuran koyunu kollayan ve sürüsünü koruyan, yeşil otlaklara yönlendiren çoban olarak kendini gösterdi. Allah kendinden böyle bahsetti, ama fakirleri sömüren yöneticileri gören halk kendi başına kalmış olmaktan acı çekmektedir, sevgi vermeyi bilmeyen insanların etkisindedirler. 

Şimdi İsa Kendini gerçek çoban olarak tanıtıyor, o çoban ki halkın arasında Allah’ın sevgisini yetkin kılıyor. İsa, Allah’ın peygamberler aracılığıyla söz verdiği Allah’ın sevgisidir, herkesle ilgilenen, fakiri ve ezileni dışlamayan, kendi yaşamını feda edecek kadar sevgidir. İsa; bizimle birlikte olan Allah’tır, bizi seven, sevgisiyle bizi büyük yapan, bizi evlatları olarak çağrılmaya, gerçekten de evlatları olmaya layık kılan büyük Allah’tır.

Bugün havari Yuhanna da bize Baba’nın sevgisinden bahsetmektedir; bu sevgi bize İsa vasıtasıyla ulaşmakta ve bu sevgi sayesinde Baba’yı görebilmekteyiz, hatta O’na benzer olabiliriz.

Bugün dua etmeye çağrılıyoruz, tüm Kilise tek yürek olarak İsa’nın seçtiği ve İyi Çoban’ın varlığını belirtmek için işaret olarak yolladığı kişiler için dua etmekteyiz: Ümit ve sevgiyi yaymak için imanda güçlü ve cömert olsunlar. 

Baba’nın ruhumuzla ilgilenen, O’nunla ilişkimizi, diğer kardeşlerle birliğimizi güçlendirecek insanlar yollaması için dua edelim. 

Baba’ya Kutsal Ruh’unu gençlere vermesi için yalvaralım, öyle ki onlardan birçokları yaşamlarını O’na bağışlasınlar ve Hristiyan cemaatine hizmet etmeye kendilerini sunsunlar öyle ki cemaatlerde İyi Çoban’ın varlığının temsilcisi eksik olmasın. Böylece İsa’nın adına bizi dinlemeye ve bize Allah’ın Sözü’nü bildirmeye hazır bir rahibi yanımızda daima bulabileceğiz!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya Devresi 3. Salı

RESPONSORİUM Rom. 6, 4; Yu, 3, 23; Mez. 149, 1

¥ Baba’nın yüceliği sayesinde Mesih nasıl ölümden dirildiyse, biz de yeni bir yaşam sürmek üzere vaftiz yoluyla O’nunla birlikte ölüme gömüldük. * İsa’nın buyurduğu gibi birbirimizi sevelim.

¶ Rab’be yeni bir ezgi söyleyin, sadık kullarının toplantısında O’nu ezgilerle övün!

¥ İsa’nın buyurduğu gibi birbirimizi sevelim.

Paskalya Devresi 3. Pazartesi

RESPONSORİUM    1. Pet. 2, 9; Yas. 7, 7; 13, 6

¥ Ama siz seçilmiş soy, Kral’ı kâhinleri, kutsal ulus, Allah’ın öz halkısınız. * Sizi karanlıktan şaşılası ışığına çağıran Allah’ın erdemlerini duyurmak için seçildiniz.

¶ Rab sizi kendisine hizmet etmeniz için sevdi ve seç-ti.

¥ Sizi karanlıktan şaşılası ışığına çağıran Allah’ın erdemlerini duyurmak için seçildiniz.

Paskalya Devresi II. Cumartesi

(Christ the True Vine icon; Unknown artist – Athens, 16th century)

RESPONSORİUM   Yu. 15, 1. 5. 9

¥ “Ben gerçek asmayım, siz çubuklarsınız. * Bende kalan ve benim kendisinde kaldığım kişi çok meyve verir. Bensiz hiç-bir şey yapamazsınız.

¶ “Baba’nın beni sevdiği gibi, ben de sizi sevdim. Benim sevgimde kalın.

¥ Bende kalan ve benim kendisinde kaldığım kişi çok meyve verir. Bensiz hiçbir şey yapamazsınız.

Paskalya devresi – 3. Pazar Günü – B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

14/04/2024 – PASKALYA DEVRESİ – 3. Pazar Günü – B

1.Okuma Hav. Kit. 3,13-15.17-19 Mezmur 4 2.Okuma 1Yh. 2,1-5 İncil Lk. 24,35-48 

İsa’nın ölümünün ve dirilişinin amacı kurtuluşumuzdur, yani barışımızı, kardeşlerle ve Allah ile birliği engelleyen her şeyden kurtulmamızdır. Engel; günahtır, yani itaatsizliğimiz, kibrimiz. 

Christ Appears to the Disciples on the Mountain in Galilee Panel from the Maesta Altarpiece of Siena (Duccio di Buoninsegna – d. 1319)

İsa çok acıya mal olan görevini tamamladı ve Baba tarafından tam bizim için yüceltildi, bizim büyük sorunumuzu çözmek için. Bunu bugün havari Yuhanna da tekrar etmektedir: “Pederin huzurunda bir savunucumuz vardır; bu da günahsız olan Mesih İsa’dır. Kendisi, günahlarımızın ve yalnız günahlarımızın değil, bütün dünyanın günahlarının affı için kurban oldu”. O’nun şefaatinin Allah tarafından kabullenebilmesi için O’nun geldiğini bilmemiz yeterli değildir, O’nun Sözüne itaat ederek O’nunla birlik içerisinde olmalıyız. Bunun için havari, İsa’dan duyduğu öğretileri bize aktarmaktadır. İsa Paskalya günü öğrencilere görüldüğünde ölümden dirilişinin meyvesinin şu olduğunu söyledi: “Mesih’in adıyla günahların bağışlanması için tövbe çağrısı da tüm uluslara duyurulacak”. Ve de öğrencilerin O’na iman edebilmeleri için onlara haçtaki yaralarını gösterdi, O’na dokunmalarına izin verdi ve onlardan yemek bile istedi.

Rab’bin bu sözlerini anlamak ve benimsemek için yaşadığımız dünyadan uzaklaşmamız gerekiyor: Gerçekten dünyada artık kimse günahlardan bahsetmemektedir, onları açıkça görüp onların sonuçları yüzünden acı çekmemize rağmen. Günümüzün düşüncesi günah denilen bütün eylemleri doğrulamak istemektedir, fakat bizler bunların var olup düzensizlik ve söylenilemez acıların sebebi olduklarını çok iyi bilmekteyiz. 

Günahların affı gerçekten çok önemlidir! Bu af olmadan insan ebedi hayatı yaşamayı ümit edemez, Baba Allah’ın sevgisini tekrar bulamaz ne şimdi ne de başka herhangi bir zaman mutlu olamaz. Af ile nefes almaya başlamakta, kaldırılmakta, ruhun ve bedenin iyileşmesinin bir yürüyüşüne başlamakta, özellikle geleceğe, ölümün ötesine huzurla bakabilmekteyiz, çünkü orada Baba’nın sevincinin ve barışının doluluğu ile bizi beklediğini bilmekteyiz. 

Günahların bağışlanmasından önce tövbe çağrısı gelir: Bu ilanı İsa’nın kendisi duyurdu ve bu görevi havarilere verdi. 

Bunun örneğini ilk okuma bize vermektedir. Petrus bunu Yeruşalim’de tüm halka teklif etmeye başladı: “Tövbe edin ve yaşamınızı değiştirin, böylece günahlarınız affedilecektir”. Bunu birkaç hafta öncesine kadar İsa’ya kin duymuş olanlara ve O’nu ölüme mahkum edenlere cesaretle söyledi. Bugün bu sözler bizlere söylenmektedir: Yaşamımızı değiştirmeyi becermemiz için düşüncelerimizi ve isteklerimizi değiştireceğiz. Tövbe işte düşünme tarzını değiştirmektir: Yeni düşüncelerimizle ilerleyeceğiz, bu dünyanın geçici gerçeklerini aşarak sonsuza dek kalan gerçeklere ulaşacağız, zevklerimizin arzularını aşarak Allah’ın arzularına, egoizmimizi aşarak herkesle paylaşılan bir sevginin sevincine ulaşacağız. Bu düşüncelerin ve isteklerin değiştirilmesi ile hayatımızı, eylemlerimizi, yanımızda yaşayanlarla ilişkilerimizi, gelecek için projelerimizi bile değiştireceğiz. Ve de İsa’yı, dost, Kurtarıcı, hayatın Rab’bi olarak kabul edebileceğiz ve O’nunla birlikte Allah’ın vaat ettiği sevinçleri önceden tadacağız.

Alıştığımız günahlar, dirilmiş İsa ile Baba’nın yüreğine girdiğimizden beri artık ağırlıklarını hissettirmeyecekler, silinecekler, yok olacaklar. Ve de İsa’nın bizi kurtardığı o duruma yeniden düşmemek için denenmeleri ayırt edebileceğiz. Denenmeye girmemek için gücümüz olacaktır, çünkü duada uyanık olacağız, tıpkı İsa’nın Kendisinin Getsemani Bahçesi’nde uyanık kalmayı beceremeyen öğrencilere tavsiye ettiği gibi. ”Denenmeye girmek”; Adem’in, Baba’nın sevgisinden almış olduğu Söz’ü kabul edip değerlendirmek yerine dünyada akan düşünce durumuna gelen yılanın sözünü seçtiğinde yaptığı şeydir. Dua etmek, Baba Allah’ın bilgeliği ve önceden gören Söz’ünü kabul edip saklamak için daima fırsat olacaktır.

İsa, On İkiler’e tam da Baba’nın isteğini söylemek için dirildi ve onlara Son Akşam Yemeği’nin Odasında göründü: O’nun ölümünü ve dirilişini ilan edecekler, bunu bütün dünyada güçle yapacaklar, çünkü bütün halkların kurtuluşa ihtiyaçları var.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

Paskalya Devresi II. Perşembe

RESPONSORİUM  Lk. 22. 19; Yu. 6, 50. 51

¥ Mesih İsa, eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve onlara verdi. “Bu sizin uğrunuza feda edilen bede-nimdir. * Beni anmak için böyle yapın” dedi.

¶ Gökten inen öyle bir ekmek var ki, ondan yiyen ölmeyecek. Gökten inmiş olan diri ekmek Ben’im. Bu ekmekten yiyen sonsuza dek yaşayacak. Dünyanın yaşamı uğruna vereceğim ekmek de benim bedenimdir.

¥ Beni anmak için böyle yapın” dedi.