26 ARALIK İLK ŞEHİT AZİZ STEFAN BAYRAMI

  26 ARALIK
 AZİZ STEFANOS İLK ŞEHİT
 Bayram
  
  
 Sabah Övgüsü ve Gündüz Övgüsü tamamen ilk şehit Aziz Stefan’ın Bayramı’ndan alınmalıdır 
 _______________
  
 TANRI’YI ÖVMEYE DAVET 
 Nak. : Rab Mesih bizim için doğdu ve Stefan’a yücelik tacını verdi. 
 Davet Mezmuru: Mezmur 95 veya Mezmur 100, s. 
  
 Mezmur (95)                     
 Gelin, Rab’be sevinçle haykıralım; *
 Bizi kurtaran kayaya sevinç çığlıkları atalım,
 Şükranla huzuruna çıkalım, *
  
 Ona sevinç ilahileri yükseltelim!  (Nakarat)
 Çünkü Rab ulu Tanrı’dır, *
 Bütün ilahların üstünde ulu kraldır. 
 Yerin derinlikleri onun elindedir. *
  
 Dağların dorukları da onun.
 Deniz onundur, çünkü o yarattı, *
 Karaya da onun elleri biçim verdi. 
 Gelin tapınalım, eğilelim. *
 Bizi yaratan Rab’bin önünde diz çökelim. 
  
 Çünkü o Tanrımız’dır, †
 Bizse onun otlağının halkı, *
 Elinin altındaki koyunlarız. 
  
 Bugün sesini duyarsanız, *
 Meriva’da, o gün çölde, ¬
 Massa’da olduğu gibi, *
 Yüreklerinizi nasırlaştırmayın. 
  
 Yaptıklarımı görmelerine karşın, *
 Atalarınız orada beni sınayıp denediler. 
 Kırk yıl o kuşaktan hep iğrendim, *
 “Yüreği kötü yola sapan bir halktır” dedim,
  
 “Yollarımı bilmiyorlar.” †
 Bu yüzden öfkeyle ant içtim: *
 “Huzur diyarıma asla girmeyecekler!”
  
 Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a *
 Şan ve şeref olsun.
 Ezelde olduğu gibi, *
 Şimdi, her zaman ve ebediyete kadar. Amin. 
  
  
 _______________
  
 Okumalar Övgü Duaları
  
 İLAHİ
 Barışın teminatı
 Göklerde Kutsal Kudüs,  
 Peder’in merhameti
 Seni ebedi kıldı.
  
 Bakire gelin gibi,
 Mesih’le birleşmeye,
 Ebedi düğün ile 
 Göklerden inersin sen. 
  
 Surlarının içinde                
 Işıkla parıldarsın;
 Şenlikte toplanırlar
 Rab’bin arkadaşları.
  
 Kutsal Ruh’un oyduğu
 Haçla, şehitlik ile
 Ermişlerin Şehri’nin
 Diri taşlarısınız.
  
 Peder’e ve Oğlu’na
 Kutsal Ruh’la birlikte
 Tek-Üçlü Tanrı’mıza
 Hep şeref ve şan olsun. Âmin.
  
 1. Nak. Kutsal Ruh’la dolan Stefanos, gökte Tanrı’nın şanını ve onun sağında oturmakta olan Mesih İsa’yı gördü. 
  
  
  
 MEZMUR  2 
  
 Nedir uluslar arasındaki bu kargaşa, 
 Neden boş düzenler kurar bu halklar? 
  
 Dünyanın kralları saf bağlıyor, †
 Hükümdarlar birleşiyor *
 Rab'be ve meshettiği krala karşı.
  
 Koparalım onların kayışlarını diyorlar, *
 Atalım üzerimizden bağlarını.
 Göklerde oturan Rab gülüyor, *
 Onlarla eğleniyor.
  
 Sonra öfkeyle uyarıyor onları, *
 Gazabıyla dehşete düşürüyor
 Ve, "Ben kralımı *
 Kutsal dağım Siyon'a oturttum" diyor.
  
 Rab'bin bildirisini ilan edeceğim:  †
 Bana, "Sen benim oğlumsun" dedi, *
 "Bugün ben sana baba oldum.
  
 Dile benden, miras olarak sana ulusları, *
 Mülk olarak yeryüzünün dört bucağını vereyim.
 Demir çomakla kıracaksın onları, *
 Çömlek gibi parçalayacaksın.
  
 Ey krallar, akıllı olun! *
 Ey dünya önderleri, ders alın!
 Rab'be korkuyla hizmet edin, *
 Titreyerek sevinin.
  
 Oğulu öpün ki öfkelenmesin,
 Yoksa izlediğiniz yolda mahvolursunuz. 
 Çünkü öfkesi bir anda alevleniverir.
 Ne mutlu ona sığınanlara!
  
 1. Nak. Kutsal Ruh’la dolan Stefanos, gökte Tanrı’nın şanını ve onun sağında oturmakta olan Mesih İsa’yı gördü. 
  
 2. Nak. Stefanos diz çökerek yüksek sesle şöyle dedi: "Ya Rab, bu günahı onlara yükleme!" 
  
 MEZMUR 11    
                  
 Ben Rab’be sığınırım, †
 Nasıl dersiniz bana, *
 “Kuş gibi kaç dağlara. 
  
 Bak, kötüler yaylarını geriyor, *
 Temiz yürekli insanları 
  
 Karanlıkta vurmak için *
 Oklarını kirişine koyuyor. 
 Temeller yıkılırsa, *
 Ne yapabilir doğru insan?
  
 Rab kutsal tapınağındadır, *
 Onun tahtı göklerdedir, 
 Bütün insanları görür, *
 Herkesi sınar.
  
 Rab doğru insanı sınar, *
 Kötüden, zorbalığı sevenden tiksinir.
 Kötülerin üzerine kızgın korlar *
 ve kükürt yağdıracak,
  
 Paylarına düşen kase *
 Kavurucu rüzgar olacak.
 Çünkü Rab doğrudur, doğruları sever; *
 Dürüst insanlar onun yüzünü görecek.               
  
 2. Nak. Stefanos diz çökerek yüksek sesle şöyle dedi: "Ya Rab, bu günahı onlara yükleme!" 
  
 3. Nak. Stefanos’un bilgeliğini durdurmaya hiç bir güç yetmedi, çünkü onda konuşan Kutsal Ruh’tu.
  
 MEZMUR 17
  
 Haklı davamı dinle, ya Rab, †
 Feryadımı işit! *
 Hilesiz dudaklardan çıkan duama kulak ver! 
  
 Haklı çıkar beni, *
 Çünkü sen gerçeği görürsün. 
  
 Yüreğimi yokladın, †
 Gece denedin, *
 Sınadın beni, ¬
  
 Kötü bir şey bulmadın; *
 Kararlıyım, ağzımdan kötü söz çıkmaz,
  
 Başkalarının yaptıklarına gelince, †
 Ben senin sözlerine uyarak *
 Şiddet yollarından kaçındım. 
 Sıkı adımlarla senin yollarını tuttum, *
 Kaymadı ayaklarım.
 Sana yakarıyorum, ey Tanrı, *
 Çünkü beni yanıtlarsın;
  
 Kulak ver bana, dinle söylediklerimi! *
 Göster harika sevgini,
  
 Ey sana sığınanları saldırganlardan †
 Sağ eliyle kurtaran! *
 Koru beni gözbebeği gibi; 
  
 Kanatlarının gölgesine gizle †
 Kötülerin saldırısından, *
 Çevremi saran ölümcül düşmanlarımdan.
  
 Yürekleri yağ bağlamış, *
 Ağızları büyük laflar ediyor.
 İzimi buldular, üzerime geliyorlar, *
 Yere vurmak için gözetliyorlar.
  
 Tıpkı parçalamak için sabırsızlanan bir aslan, †
 Pusuya yatan genç bir aslan gibi.  *
 Kalk, ya Rab kes önlerini, eğ başlarını! 
  
 Kılıcınla kurtar canımı kötülerden, †
 Elinle bu insanlardan, ya Rab,  *
 Yaşam payı bu dünyada olan insanlardan.
  
 Varsın karınları vereceğin cezalara doysun, †
 Çocukları da yiyip doysun, *
 Artanı torunlarına kalsın! 
  
 Ama ben doğruluk sayesinde †
 Yüzünü göreceğim senin, *
 Uyanınca suretini görmeye doyacağım.
  
 3. Nak. Stefanos’un bilgeliğini durdurmaya hiç bir güç yetmedi, çünkü onda konuşan Kutsal Ruh’tu. 
  
 ¥ Bana zulüm ve eziyet ederler.
 ¶ Ama senin sözün bana destek olur. 
  
 BİRİNCİ OKUMA 
 Habercilerin İşleri                                                                                         6, 8-7, 2a. 44-59   
  
 Stefan’ın şehit oluşu
  
 Tanrı'nın lütfuyla ve kudretle dolu olan Stefanos, halk arasında büyük belirtiler ve harikalar yapıyordu.
 Ne var ki, Azatlılar Havrası diye bilinen havranın bazı üyeleri ve Kirene'den, İskenderiye'den, Kilikya'dan ve Asya İli'ndenbazı kişiler Stefanos'la çekişmeye başla-dılar.
 Ama Stefanos'un konuşmasındaki bilgeliğe ve Ruh'a karşı koyamadılar. Bunun üzerine birkaç kişiyi el al-tından ayartarak onlara, "Bu adamın Musa'ya ve Tan-rı'ya karşı küfür dolu sözler söylediğini duyduk" de-dirttiler.
 Böylelikle halkı, ileri gelenleri ve din bilginlerini kış-kırttılar. Gidip Stefanos'u yakaladılar ve Yüksek Ku-rul'un önüne çıkardılar. Getirdikleri yalancı tanıklar, "Bu adam durmadan bu kutsal yere ve Yasa'ya karşı konuşuyor" dediler. "'Nasıralı İsa burayı yıkacak, Mu-sa'nın bize emanet ettiği töreleri de değiştirecek' dedi-ğini duyduk." 
 Kurul'da oturanların hepsi, Stefanos'a baktıklarında yüzünün bir melek yüzüne benzediğini gördüler.  Baş-kâhin, "Bu iddialar doğru mu?" diye sordu. 
 Stefanos şöyle karşılık verdi: "Kardeşler ve babalar, beni dinleyin. Çölde atalarımızın Tanıklık Çadırı var-dı. Musa bunu, kendisiyle  konuşan Tanrı'nın buyurduğu gibi, gördüğü örneğe göre yapmıştı. Tanıklık Ça-dırı'nı önceki kuşaktan teslim alan atalarımız, Yeşu'-nun önderliğinde öteki ulusların topraklarını ele ge-çirdikleri zaman, çadırı yanlarında getirdiler. Ulusları atalarımızın önünden kovan, Tanrı'nın kendisiydi. Ça-dır Davut'un zamanına dek kaldı. Tanrı'nın beğenisini kazanmış olan Davut, Yakup'un Tanrısı için bir konut yapmaya izin istedi. Oysa Tanrı için bir ev yapan Sü-leyman oldu. "Ne var ki, en yüce Olan, elle yapılmış konutlarda oturmaz. Peygamberin belirttiği gibi,
 'Gök tahtım,
 Yeryüzü ayaklarımın taburesidir.
 Benim için nasıl bir ev yapacaksınız?
 Ya da, neresi dinleneceğim yer?
 Bütün bunları yapan elim değil mi? diyor Rab.'
 "Ey dik kafalılar, yürekleri ve kulakları sünnet edilmemiş olanlar! Siz tıpkı atalarınıza benziyorsunuz, her zaman Kutsal Ruh'a karşı direniyorsunuz. Atalarınız peygamberlerin hangisine zulmetmediler ki? Adil Olan'ın geleceğini önceden bildirenleri de öldürdüler. Melekler aracılığıyla buyrulan Yasa'yı alıp da buna uymayan sizler, şimdi de Adil Olan'a ihanet edip onu katlettiniz!"
 Kurul üyeleri bu sözleri duyunca öfkeden kudurdular, Stefanos'a karşı dişlerini gıcırdattılar. Kutsal Ruh'la dolu olan Stefanos ise, gözlerini göğe dikip Tanrı'nın görkemini ve Tanrı'nın sağında duran İsa'yı gördü.
 "Bakın" dedi, "Göklerin açıldığını ve İnsanoğlu'nun* Tanrı'nın sağında durmakta olduğunu görüyorum." Bunun üzerine kulaklarını tıkayıp çığlıklar atarak hep birlikte Stefanos'a saldırdılar.  Onu kentten dışarı atıp taşa tuttular. Stefanos'a karşı tanıklık etmiş olanlar, kaftanlarını Saul adlı bir gencin ayaklarının dibine bı-raktılar. Stefanos taş yağmuru altında, "Rab İsa, ruhumu al!" diye yakarıyordu. Sonra diz çökerek yüksek sesle şöyle dedi: "Ya Rab, bu günahı onlara yükleme!" Bunu söyledikten sonra gözlerini yaşama kapadı.
  
 RESPONSORİUM                                                                                                                        
  
 ¥ Tanrı’nın hizmetkarı olan Stafanos, taşlandığı za-man, göklerin açıldığını gördü ve oraya girdi. * Ne mutlu, kendisine gökler açılan insana!  
 ¶ Izdırap dolu bir denenmeden geçti, ama gökler onun için Tanrı’nın görkemi ile parladı. 
 ¥ Ne mutlu, kendisine gökler açılan insana! 
  
 İKİNCİ OKUMA 
  Fulgentius, Vaazlarından, 3, 1-3
 Sevginin silahları
  
 Stefanos'ın silahı sevgi idi ve onunla her yerde kazanıyordu. Sevginin aracılığı ile Yahudilere boyun eğmedi. Kararsızları ikna eder, taşlayanlar için dua ederdi. Sevginin gücü ile acımasızca saldıran Saul'u yendi.
 Dün sonsuz Kıralımızın zaman içinde doğumunu kutladık. Bugün ise askerin şanlı azabını kutluyoruz.
 Dün, bedenimizle örtülmüş ve Bakire'nin bağrından çıkmış Kıralımız dünyayı ziyaret etmeye yanaştı. Bugün ise bedenin çadırından çıkan asker, şanlı bir şekil-de göğe ulaştı.
 En yüce olan Kıralımız bizler için alçakgönüllükle gel-di; oysa eli boş gelemezdi. Nitekim askerlerine büyük bir armağan getirdi ve onunla bol şekilde zenginleş-tirdiği gibi aynı zamanda yenilmez bir güçle savaşa-bilmeleri için onları daha da güçlendirdi. Onlara, in-sanları Tanrı ile bir olmaya, sevgi armağanını getirdi.
 Getirdiğini hiç kesintisiz dağıttı. Buna karşın kendisi-ne bağlı olanların sefaletini mucizevi şekilde zenginleştirdi. Kendi ise tükenmez hazinelerle dolu kaldı.
 Mesih'i gökyüzünden yeryüzüne indiren sevgi böylece, Stefanos'ı yeryüzünden gökyüzüne yükseltti. İlkin Kral'da olan sevgi sonradan askerde parladı.
 "Stefanos" adının anlamı olan Taç'ı hak etmek için, silahı sevgi idi ve onunla her yerde kazanıyordu. Sevgi-nin aracılığı ile ona saldıran Yahudilere boyun eğmedi. Komşu sevgisinin uğruna onu taşlayanlar için dua etti. Sevgi ile doğru yolu bulmaları için kararsızları ik-na eder,  sevgi ile cezalandırılmamaları için, taşlayanlara  dua ederdi.
 Sevginin gücü ile desteklenip, acımasızca saldıran Sa-ul'ü yendi ve yeryüzünde kendisine eziyet edeni gök-yüzünde arkadaş edinmeye hak  kazandı. Aziz  ve  yorulmak  bilmeyen  o  sevgi  ile  sözle ikna edemediklerini dua ile fethetmeyi arzuladı.
 Ve işte artık Pavlus, Stefanos ile mutludur. Stefanos ile Mesih'in yüceliğinden haz duyuyor, Stefanos ile saltanat sürüyor. Pavlus'un taşları ile öldürülen Stefanos'un ilk vardığı yere Pavlus, Stefanos'un duaları ile onu izleyip varmıştır.
  
 RESPONSORİUM 
  ¥ Stefanos’un göksel yaşama doğması için dün Mesih İsa doğdu; dünyaya geldi, * Stefanos’un şana gelmesi için. 
 ¶ Kralımız, insan doğasını giyindi, Bakire’nin rahminden çıktı, yeryüzüne geldi, 
 ¥ Stefanos’un şana gelmesi için. 
  
 İncil: Matta 10, 17-22
  
 DUA 
 Ebedi ve her şeye kadir Tanrı, bugün Kilisenin ilk iman şehidini kutluyoruz ve sana yalvarıyoruz: Düşmanları için dua etmiş  ve af dilemiş olan Aziz Stefanus’tan örnek alarak bizim de düşmanlarımızı sevmemizi sağla. Bunu, seninle ve Kutsal Ruh’la birlikte şimdi ve ebediyen hükmeden Oğlun Rabbimiz Mesih  İsa’nın adına senden dileriz. Amin.