Kutsal Aile Bayramı

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

26/12/2021 – Kutsal Aile Bayramı – C

İlk Okuma 1 Sam. 1,20-22.24-28 Mezmur 83

İkinci Okuma 1Yh. 3,1-2. 21-24 İncil Lk. 2,41-52

Bugünkü liturjik okumalar bizi İsa’nın ailesine dikkatlice bakmaya çağırır. Dolayısıyla da ailelerimizde nasıl yaşamamız gerektiğini düşünmeye de çağırır. İsa, Meryem ile Yusuf’un kutsal ve iffetli sevgisinde kabul edildi. Allah’ın Sözü onların birbirlerini nasıl sevdiği hakkında hiçbir şey söylememektedir fakat ikisinin de Allah’a ne kadar itaatkar olduklarını belirtir. İki eşte bu arzu olunca karşılıklı ilişkileri hakkında her şey bilinmektedir.

Sisters of the Holy Family
Sisters of the Holy Family

İki eş Antlaşmanın Allah’ına itaat etmek istediklerinde tüm eylemleri ve tüm istekleri ile kendilerini sunmaya hazırdır, kendilerinden vazgeçip mutluluğu ve Allah’ın kutsallığının işaretlerini vermekten mutlu olurlar. Yusuf, Allah’a itaat ederek Meryem’i yanına aldı ve onun kutsallığından, olağanüstü çağrısından şüphe etmedi, Meryem’e ve onun sessizce baktığı Oğlu’na hizmet etmeye kendini adadı.

Biz, İsa’nın bir ahırın fakirliğinde doğduğunu görmeye alışıyız. Allah’a itaatten, sadakatten, yeryüzünün nimetlerinden bağımsızlığından, kendi zevk ve mutluluktan vazgeçmekten, ebedi Söze dikkat etmekten oluşan, Meryem’in ve Yusuf’un İsa’yı kabul ettikleri ruhani ortamı gözlemlemeyi becerecek miyiz?

İki eş, Kutsal Ailenin bu ruhani durumunu görebildiğinde onu taklit etmeyi de becerebilecektir, evlatları da huzurlu, ciddi, neşeli ve hür bir ortamda büyüyeceklerdir.

Herkes, günümüzde bunlar zor, diyecektir. Evet, günümüzde çocuklarımıza bizi aldatan ve putları ile ilişkileri bozan bu dünyanın havasından değişik bir ortam vermek zor. Ancak zor olan bizi korkutmamalı, özellikle de yaşam yolu ise. Kolay yol olan ölüm yolu bizi korkutmalı. Meryem ve Yusuf için de zor oldu. Onlar için de, İsa’yı Allah’a itaat, iman ve Baba’nın özenine güven ile dolu bir ortamda karşılamak akıntıya ters gitmek gibi oldu.

Kendimize bunu soralım: Yaşadığımız bu dünyada, ebeveynler çocuklarını huzur, barış, anlayış, mutluluk içerisinde büyütebilmek için ailelerine gerekli ortamı yaratabilirler mi? Sadakat ve kararlılıkla yaşanan imandan başka yol yoktur. Duygulara önem veren anne ve babalar daima kararsızdır. Allah’a imana önem verenler daima emindir: Onlar da Meryem ve Yusuf gibi acı çekebilirler, ama çocuklarına ve tüm sosyal çevrelerine huzurlu ve istikrarlı bir ortam sunarlar.

Hepimiz dua etmeliyiz, çok dua etmeliyiz, çünkü bu tür aileler sadece dualarla kurulurlar! Bir ailenin duası da herkesin duası ile güç bulur. İyi aileler istiyor musun? Onlarda kutsallığın var olması için çalış! Çevrenizde huzurlu aileler istiyor musun? Başkalarının dua teklif etmelerini bekleme, sen başla!

Her sene Kudüs’e gitmek için yorulan Meryem ve Yusuf’a bak. Onlar Oğullarını devamlılıkla, her cumartesi günü, havraya gitmeye ve her gün sabah ve akşam dua ederek Allah’ı övmeye alıştırıyorlar. Meryem ve Yusuf onları örnek almayan aileler için de şefaatte bulunuyorlar.

Bugünkü İncil’in olayı bize Meryem’in ve Yusuf’un acı çektiklerini açıkça gösteriyor: Onlar, çocuklarının Allah’ın Oğl’u olduğunu anlamaya başladılar, bundan dolayı On’a rehberlik etmek için daima Peder’i dinlemeleri gerektiğini anladılar. Aile içinde Allah’ın var olduğu güvenin, aynı zamanda da özgürlüğün de kaynağıdır, kendimizden, dünyadan, bencilliklerden özgürlüktür. Kutsal Aile’ye bakarak aldığımız esinler için Allah’a şükredelim!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

MERHUM MONSENYÖR RUBEN TIERRABLANCA GONZALEZ ofm İÇİN VEFATININ BİRİNCİ YILINDA ANMA

Bir yıl önce COVID-19 nedeniyle vefat eden İstanbul Havarisel Temsilcisi Episkopos Mons. Ruben Tierrablanca Gonzalez için mezarı başında dua edildi ve ardından Kutsal Ruh Katedrali’nde Efkaristiya Ayini kutlandı.

İstanbul Katolik Cemaati ve Din adamlarının katıldığı ayinin sonunda Monsenyör Ruben’in ailesine hitaben yazılan İspanyolca mektup,Don Nicola Masedu tarafından okundu.

Ayini, 18 Aralık’ta İstanbul Havarisel Temsilciliği görevine başlayan Monsenyör Don Massimiliano Palinuro fd, yönetti. Ayinde kendisine bir yıl boyunca İstanbul İdari Havarisel Temsilcisi olarak görev yapan eski İzmir Metroplitliği Başepiskoposu Monenyör Lorenzo Piretto op., Türkiye Ermeni Katolikleri Başepiskoposu Kerabaydzar Monsenyör Levon Boghos Zekiyan, Süryani Katolik Cemaati Korepiskoposu Monsenyör Orhan Çanlı eşlik etti. Ayine İstanbul’da bulunan rahip ve rahibeler ile İstanbul Katolik Cemaati mensupları katıldı.

KATOLİK KİLİSELERİNDE KUTLANACAK NOEL ARİFESİ VE NOEL BAYRAMI AYİN PROGRAMLARI

Tarih:KiliseSaat
  24.12.2021Yeşilköy Aziz Stefan Kilisesi         23.30      Noel Arifesi
24.12.2021St. Esprit Katedrali23.30      Noel Arifesi
24.12.2021Lourdes Kilisesi20.00      İlahiler; 21.00 Noel Arifesi
24.12.2021St. Antuan21.00      Kutsal Ayin
24.12.2021Sacre Coeur Bebek19.30      İlahiler 20.00 Noel Arifesi
  24.12.2021Pangaltı Mıhıtaryan Okulu Kilisesi  18.00      Noel Arifesi
  24.12.2021Pangaltı Anarad Hığutyun Ermeni Katolik Kilisesi  18.00      Noel Arifesi
  24.12.2021Kadıköy Surp Levon Ermeni Katolik Kilisesi  19.00      Noel Arifesi
24.12.2021Büyükdere Kilisesi21.00     Noel Arifesi
 Galata Sen Jorj Kilisesi22.00 Noel Arifesi
 Bakırköy Rosaryo Kilisesi20.00 Noel Arifesi
25.12.2021St. Esprit Katedral10.00     İngilizce Noel Görkemli Bayramı
25.12.2021St. Esprit Katedral11.30      Fransızca Noel Görkemli Bayramı
25.12.2021Sacre Coeur Bebek18.00     Noel Görkemli Bayramı
25.12.2021Beyoğlu Surp Asvadzazin Ermeni Katolik Kilisesi10.30 Pek Muhterem Başepiskopos Levon Zekiyan Riyasetinde Noel Görkemli Bayramı
25.12.2021Pangaltı Anarad Hığutyun Ermeni Katolik Kilisesi  11.00 Noel Görkemli Bayramı
  25.12.2021Kadıköy Surp Levon Ermeni Katolik Kilisesi  11.30 Noel Görkemli Bayramı
25.12.2021Galata Sen Jorj Kilisesi10.00 Noel Görkemli Bayramı
25.12.2021Bakırköy Rosaryo Kilisesi18.00 Noel Görkemli Bayramı
25.12.2021  Büyükdere Kilisesi  18.00 Noel Görkemli Bayramı

Merhum Monsenyör Ruben Tierrablanca için Vefatının I. Yıldönümünde Dua

Değerli Kardeşler, Yarın, 22.12.2021 tarihinde Mons. Ruben Tierrablanca OFM’nin vefatının birinci yıl dönümünde sizleri Feriköy’deki mezarlığa da davet etmek istiyorum. Saat 17:00’de Frères Mineurs mezar alanında onun için dua edecek, Mons. Ruben’in mezarı kutsanacak ve çiçekler bırakılacaktır. Bu duadan sonra, daha önce ilan edildiği gibi, saat 18:00’de Katedral’de Kutsal Ayin töreni olacaktır. fr. Pawel Szymala OFMCap

Noel’e Hazırlık Devresi 4. Pazar Günü – C

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

19/12/2021 – NOEL’E HAZIRLIK DEVRESİ 4.Pazar- C

İlk okuma Mik. 5, 1-4 Mezmur 79

İkinci Okuma İbr. 10, 5-10 İncil Lk. 1, 39-48

Doğurması gereken doğuracaktır!” Bu, Allah’ın evlatlarının gerçek hürriyet anıdır. Çünkü doğacak olan, “başkalarının gücünden” acı çeken halkı kurtaracaktır! Bugün dikkatimizi doğuracak olan kadına çevirelim. Doğurmasını hevesle bekliyoruz, çünkü gerçek hürriyeti ümit ediyoruz. Başkalarının gücü, insani bir güç değil, günahın gücüdür ve bu, her insana, tüm insanlığa acı çektirmeye devam etmektedir. Peygamber, bir anne müjdeliyor. Biz bugün bu annenin dağların arasında, başka bir anne ile buluşmaya koşmasını görüyoruz. İkisi, Allah’ın eli ve lütfu ile ansızın karşılaşarak beklenmedik şekilde anne oldular. İkisi de sevgiyi kabul ettiler ve şimdi onlar da sevmeyi öğreniyorlar, kendilerini sunmayı öğreniyorlar, çünkü içlerinde taşıdıkları yaşam yukarıdan gelen bir armağandır.

Nativity of John Baptist, 15 c, Hermitage/ Рождество Иоанна Предтечи
Nativity of John Baptist, 15 c, Hermitage/ Рождество Иоанна Предтечи

Peygamberlikler gerçekleşmektedir. Halkın yüzyıllarca süren bekleyişi şimdi bu iki annenin sessizliğinde ve sırrında gerçekleşiyor. Elizabet Meryem’i kabul ederken, Yahya İsa’yı kabul ediyor! Elizabet’in Meryem’e söylediği sözler, karnındaki çocuğun kim olduğunu belirtmekte. Bu çocuğun şimdiden büyük, ilahi bir ismi var. Yaşlı annenin çocuğunun hoplamasını sağlayan sevinç, bu ismin anlamını açıklamaktadır: Allah kurtarıyor! Allah sözünü tutuyor, Allah buradadır ve eylemlerine devam etmekte!

Nihayet Meryem, yeni durumunun yarattığı korkuları bırakabilir, tüm dünyanın tatmak üzere olduğu sevince yer verebilir. Elizabet, Meryem’i suçlamıyor, eleştirmiyor, yargılamıyor, tersine onu anlamakla kalmıyor, onu övüp kutsanmış ve mutlu ilan ediyor. Kurtarıcının annesi Meryem, gerçekten de Allah tarafından kutsanmıştır! Tüm varlığı lütufla doludur! O, sevincini belirtiyor. O sevinç ki, Allah’ın iyiliğine hayretle bakarak büyüyor ve dünyanın durumundan dolayı onun da çekmesi gereken acılar önünde azalmıyor.

Meryem’in sevincini belirttiği ilahi, yüzyıllar boyunca Hristiyanlar tarafından kabul edilip tekrar edildi. İmanlılar, bu ilahi ile her sevgi eyleminin mükafatı olan ve gün boyunca faydalandıkları gerçek güneş olan Peder’e şükrediyorlar. Onlar da her gün zenginlerin ve güçlülerin kibirliliğinden ve sertliğinden acı çekiyorlar ve her gün fakirlerin ve acı çekenlerin, temiz kalplilerin ve merhametlilerin mutluluklarını paylaşıyorlar.

Meryem, tam da Oğlu’nu ve Kurtarıcımızı beklerken tüm Kilise için dua öğretmeni oldu. Gerçekten O, dua ve sevgi öğretmenidir. Dua yüreği cömertliğe açar, yaşanmış sevgi, duayı gerçek ve somut kılar. Meryem’in duası, onun sonsuzluğun sessizliğinde Allah’ın Oğlu’nun yaptığı sunuşunu benimseyip yüksek sesle seslendiğinde başladı: “Allah’ım, işte, isteklerini yerine getirmek için geliyorum”.

Biz de bugün tüm Kilise’yle bu sözleri tekrar ediyoruz; bu sözlerle Oğlu’nun sevgisine, bunun için bütün insanların kurtuluşuna da katılmak için kendimizi sunuyoruz. Baba’nın isteğini kabul ederek bizler de Meryem’in sevincini belirttiği o sözleri tekrarlayabileceğiz: “Canım, Rabbi yüceltir, ruhum, Kurtarıcım Allah sayesinde sevinçle coşar!”

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

NOEL HAZIRLIK DEVRESI III. SALI

İncil: Matta 21, 28-32

“Ama şuna ne dersiniz? Bir adamın iki oğlu vardı. Adam birincisine gidip, ‘Oğlum, git bugün bağda çalış’ dedi. “Oğlu, ‘Gitmem!’ dedi. Ama sonra pişman olup gitti. “Adam ikinci oğluna gidip aynı şeyi söyledi. O, ‘Olur, efendim’ dedi, ama gitmedi. “İkisinden hangisi babasının isteğini yerine getirmiş oldu?” “Birincisi” diye karşılık verdiler. İsa da onlara, “Size doğrusunu söyleyeyim, vergi görevlileriyle fahişeler, Tanrı’nın Egemenliği’ne sizden önce giriyorlar” dedi.

“Yahya size doğruluk yolunu göstermeye geldi, ona inanmadınız. Oysa vergi görevlileriyle fahişeler ona inandılar. Siz bunu gördükten sonra bile pişman olup ona inanmadınız.”

NOEL HAZIRLIK DEVRESI III. PAZARTESİ

İncil: Matta 21, 23-27

İsa tapınağa girmiş öğretiyordu. Bu sırada başkâhinler ve halkın ileri gelenleri O’nun yanına gelerek, “Bunları hangi yetkiyle yapıyorsun, bu yetkiyi sana kim verdi?” diye sordular. İsa onlara şu karşılığı verdi: “Ben de size bir soru soracağım. Bana yanıt verirseniz, ben de size bunları hangi yetkiyle yaptığımı söylerim. Yahya’nın vaftiz etme yetkisi nereden geldi, Tanrı’dan mı,

insanlardan mı?” Bunu aralarında şöyle tartışmaya başladılar: “‘Tanrı’dan’ dersek, bize, ‘Öyleyse ona niçin inanmadınız?’ diyecek. Yok eğer ‘İnsanlardan’ dersek… Halkın tepkisinden korkuyoruz. Çünkü herkes Yahya’yı peygamber sayıyor.” İsa’ya, “Bilmiyoruz” diye yanıt verdiler. İsa, “Ben de size bunları hangi yetkiyle yaptığımı söylemeyeceğim” dedi.

NOEL HAZIRLIK DEVRESI III. PAZAR

C yılı:   Luka 3, 10-18

Halk ona, “Öyleyse biz ne yapalım?” diye sordu. Yahya onlara, “İki mintanı olan birini mintanı olmayana versin; yiyeceği olan yiyeceği olmayanla paylaşsın” yanıtını verdi. Bazı vergi görevlileri* de vaftiz olmaya gelerek, “Öğretmenimiz, biz ne yapalım?” dediler. Yahya, “Size buyrulandan çok vergi almayın” dedi. Bazı askerler de, “Ya biz ne yapalım?” diye sordular.

O da, “Kaba kuvvetle ya da yalan suçlamalarla kimseden para koparmayın” dedi, “Ücretinizle yetinin.” Halk umut içinde bekliyordu. Yahya’yla ilgili olarak herkesin aklında, “Acaba Mesih* bu mu?” sorusu vardı. Yahya ise hepsine şöyle yanıt verdi: “Ben sizi suyla vaftiz ediyorum, ama benden daha güçlü Olan geliyor. Ben O’nun çarıklarının bağını çözmeye bile layık değilim. O sizi Kutsal Ruh’la ve ateşle vaftiz edecek. Harman yerini temizlemek ve buğdayı toplayıp ambarına yığmak için yabası elinde hazır duruyor. Samanı ise sönmeyen ateşte yakacak.” Yahya başka birçok konuda halka çağrıda bulunuyor, Müjde’yi duyuruyordu.

NOEL’E HAZIRLIK DEVRESİ – 3. Pazar Günü – C

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

12/12/2021 – NOEL’E HAZIRLIK DEVRESİ 3.Pazar- C

İlk Okuma Sefanya 3, 14-18 Mezmur Yeşaya 12, 2-6

İkinci Okuma Fil. 4, 4-7 İncil Luka 3, 10-18

İsa’yı karşılamak için hazırlanmaya devam etmekteyiz. İsa, Allah’a minnettarlık duymayı ve kardeşleriyle birlik içerisinde olmayı beceremeyen ve bundan dolayı mutlu olmayan insanlara Allah’ın söz verip yolladığı Mesih’tir. Sefanya ve Aziz Pavlus’un metinleri sevince davettir, hatta coşkuya çağrıdır. Bugün bu peygamberin söyledikleri ileride Meryem’e yollanan melek Cebrail tarafından özetlenecek.

Pieter Brueghel the Younger (1564–1638), Saint John the Baptist Preaching to the Masses in the Wilderness
Pieter Brueghel the Younger (1564–1638), Saint John the Baptist Preaching to the Masses in the Wilderness

Tüm hayal kırıklıklarından ve ümitsizliklerden kaldırma zamanıdır, çünkü Söz Verilmiş Olan gelmekte. O, “Aramızdaki Rab’dir… güçlü Kurtarıcıdır”. Kurtulmaya ihtiyaç duyan, sevinmeye başlayabilir. Havari de bu daveti yeniliyor. “Her zaman, Rab’de sevinin; yine söylüyorum: Sevinin!”.

Bu sevince ne kadar çok itiraz var! Üzüntüyü, karanlık yüzü ve koyu sesi doğru sayanların ne kadar çok seslerini duyuyorum: Dünyanın tüm kötülüğü buna çalışıyor. Fakat dünyada sadece kötülük yoktur, bizler de sadece dünyanın kötülüklerinin tanıkları olmaya devam edemeyiz.

Dünyaya İsa geldi! O, dünyaya gelmeye devam ediyor; O, dostumuz ve Kurtarıcımız, O, yaşayan Allah’ın Oğlu’dur, her kötülüğün kaynağı ve sebebi olan günahtan kurtarandır. Tüm sorunlarda ve acılarda güvenle yönelebileceğimiz birinin olduğunu biliyoruz. Bunun için yüzümüz sevimli, huzurlu ve minnettar olabilir. Üzüntülü ve hayal kırıklığına uğramış yüzlerle dolu bu dünyada bizler, yeryüzümüzü barış, sevgi yeri yapmak için ve ebedi göğe yürüyüşümüzde bize güvenle rehberlik etmek için gökten Gelenin tanıklarıyız, yani bizler İsa’nın tanıklarıyız!

Yahya da bize yardım ediyor ve bizi rahatlatıyor: Her şeyden önce o, Gelecek Olanı karşılamayı somut olarak hazırlananlara basit ve somut bazı talimatlar vermektedir. İlk olarak Gelen’in arzularını yerine getirmeye davet ediyor, yani yeryüzünün nimetlerini fakirlerle bölüşmek, herkes ile ilgilenmek, azla yetinmek: Bunlar sevgi emrinin adımlarıdır ve İsa bu sevgiyi günahkarlara olan sevgi ile daha da mükemmelleştirecektir.

Yahya bize İsa’yı sevinçle göstermektedir: “Benden daha güçlü olan biri geliyor”. İsa, güçlüdür, herkesten daha güçlüdür: O’nun önünde peygamber de alçakgönüllülükle eğilmektedir. İsa gücünü bizi vaftiz etmek için, yani bizi Kutsal Ruh’a, daha doğrusu Kutsal Ruh’un arındıran, ısıtan ve aydınlatan ateşine daldırmak için kullanacaktır. İsa’nın sözleri, yeryüzündeki fakirler için sevgi dolu sözleri, ebedi ve dayanıklı her yargının temeli olacaktır. Gerçekten de buğdayı çöpten, yani Allah’a layık olanı olmayandan ayıran İsa’dır. İnsanların yargıları önemli değildir, insani adalet, onun haksızlıkları ile birlikte, az dayanacaktır. Kim bu kadar ilahi bir insanı beklemeye hazırlanmıyor?

Biz O’nunla karşılaşma arzumuzu artıralım, bunu sadece O’ndan faydalanmak için değil, kendimizi O’nun emri altına koymak için yapalım. Bu şekilde sevincimiz artacaktır, çünkü yaşamımız dünyanın en değerli şeylerini aşan bir değer ve anlam kazanacaktır. Böylece Allah’ın gerçek hizmetkarları olacağız!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

NOEL HAZIRLIK DEVRESI II. CUMARTESİ

İncil: Matta 9, 35-10, 1. 6-8

İsa bütün kent ve köyleri dolaşarak havralarda öğretiyor, göksel egemenliğin Müjdesi’ni duyuruyor, her hastalığı, her illeti iyileştiriyordu. Kalabalıkları görünce onlara acıdı. Çünkü çobansız koyunlar gibi şaşkın ve perişandılar. O zaman İsa öğrencilerine, “Ürün bol, ama işçi az” dedi, “Bu nedenle ürünün sahibi Rab’be yalvarın, ürününü kaldıracak işçiler göndersin.” İsa on iki öğrencisini yanına çağırıp onlara kötü ruhlar üzerinde yetki verdi. Böylece kötü ruhları kovacak, her hastalığı, her illeti iyileştireceklerdi. Bunun yerine, İsrail halkının yitik koyunlarına gidin. Gittiğiniz her yerde Göklerin Egemenliği’nin yaklaştığını duyurun. Hastaları iyileştirin, ölüleri diriltin, cüzamlıları temiz kılın, cinleri kovun. Karşılıksız aldınız, karşılıksız verin.

NOEL HAZIRLIK DEVRESI II. CUMA

İncil: Matta 9, 27-30

İsa oradan ayrılırken iki kör, “Ey Davut Oğlu, halimize acı!” diye feryat ederek O’nun ardından gittiler. İsa eve girince körler yanına geldi. Onlara, “İstediğinizi yapabileceğime inanıyor musunuz?” diye sordu. Körler, “İnanıyoruz, ya Rab!” dediler.

Bunun üzerine İsa körlerin gözlerine dokunarak, “İmanınıza göre olsun” dedi. Ve adamların gözleri açıldı. İsa, “Sakın kimse bunu bilmesin” diyerek onları sıkı sıkı uyardı.

NOEL HAZIRLIK DEVRESI II. PERŞEMBE

İncil: Matta 7, 21. 24-27

“Bana, ‘Ya Rab, ya Rab!’ diye seslenen herkes Göklerin Egemenliği’ne girmeyecek. Ancak göklerdeki Babam’ın isteğini yerine getiren girecektir. İşte bu sözlerimi duyup uygulayan herkes, evini kaya üzerine kuran akıllı adama benzer. Yağmur yağar, seller basar, yeller eser, eve saldırır; ama ev yıkılmaz. Çünkü kaya üzerine kurulmuştur.

Bu sözlerimi duyup da uygulamayan herkes, evini kum üzerine kuran budala adama benzer. Yağmur yağar, seller basar, yeller eser, evi sarsar. Ev yıkılır; yıkılışı da korkunç olur.”

8 ARALIK BAKİRE MERYEM ANA’NIN LEKESİZ DOĞUŞ BAYRAMI

İncil: Luka

İncil: Luka 1, 26-38

Elizabet’in hamileliğinin altıncı ayında Tanrı, Melek Cebrail’i Celile’de bulunan Nasıra adlı kente, Davut’un soyundan Yusuf adındaki adamla nişanlı kıza gönderdi. Kızın adı Meryem’di.

Onun yanına giren melek, “Selam, ey Tanrı’nın lütfuna erişen kız! Rab seninledir” dedi.

Söylenenlere çok şaşıran Meryem, bu selamın ne anlama gelebileceğini düşünmeye başladı.

Ama melek ona, “Korkma Meryem” dedi, “Sen Tanrı’nın lütfuna eriştin. Bak, gebe kalıp bir oğul doğuracak, adını İsa koyacaksın. O büyük olacak, kendisine ‘Yüceler Yücesi’nin Oğlu’ denecek. Rab Tanrı O’na, atası Davut’un tahtını verecek. O da sonsuza dek Yakup’un soyu üzerinde egemenlik sürecek, egemenliğinin sonu gelmeyecektir.”

Meryem meleğe, “Bu nasıl olur? Ben erkeğe varmadım ki” dedi.

Melek ona şöyle yanıt verdi: “Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, Yüceler Yücesi’nin gücü sana gölge salacak. Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu denecek. Bak, senin akrabalarından Elizabet de yaşlılığında bir oğula gebe kaldı. Kısır bilinen bu kadın şimdi altıncı ayındadır. Tanrı’nın yapamayacağı hiçbir şey yoktur.”

“Ben Rab’bin kuluyum” dedi Meryem, “Bana dediğin gibi olsun.” Bundan sonar melek onun yanından ayrıldı.

Elizabet’in hamileliğinin altıncı ayında Tanrı, Melek Cebrail’i Celile’de bulunan Nasıra adlı kente, Davut’un soyundan Yusuf adındaki adamla nişanlı kıza gönderdi. Kızın adı Meryem’di.

Onun yanına giren melek, “Selam, ey Tanrı’nın lütfuna erişen kız! Rab seninledir” dedi.

Söylenenlere çok şaşıran Meryem, bu selamın ne anlama gelebileceğini düşünmeye başladı.

Ama melek ona, “Korkma Meryem” dedi, “Sen Tanrı’nın lütfuna eriştin. Bak, gebe kalıp bir oğul doğuracak, adını İsa koyacaksın. O büyük olacak, kendisine ‘Yüceler Yücesi’nin Oğlu’ denecek. Rab Tanrı O’na, atası Davut’un tahtını verecek. O da sonsuza dek Yakup’un soyu üzerinde egemenlik sürecek, egemenliğinin sonu gelmeyecektir.”

Meryem meleğe, “Bu nasıl olur? Ben erkeğe varmadım ki” dedi.

Melek ona şöyle yanıt verdi: “Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, Yüceler Yücesi’nin gücü sana gölge salacak. Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu denecek. Bak, senin akrabalarından Elizabet de yaşlılığında bir oğula gebe kaldı. Kısır bilinen bu kadın şimdi altıncı ayındadır. Tanrı’nın yapamayacağı hiçbir şey yoktur.”

“Ben Rab’bin kuluyum” dedi Meryem, “Bana dediğin gibi olsun.” Bundan sonar melek onun yanından ayrıldı.

NOEL HAZIRLIK DEVRESİ II. ÇARŞAMBA

İncil: Matta 15, 29-37

İsa oradan ayrıldı, Celile Gölü’nün kıyısından geçerek dağa çıkıp oturdu. Yanına büyük bir kalabalık geldi. Beraberlerinde kötürüm, kör, çolak, dilsiz ve daha birçok hasta getirdiler. Hastaları O’nun ayaklarının dibine bıraktılar. O da onları iyileştirdi. Halk, dilsizlerin konuştuğunu, çolakların iyileştiğini, körlerin gördüğünü, kötürümlerin yürüdüğünü görünce şaştı ve İsrail’in Tanrısı’nı yüceltti. İsa öğrencilerini yanına çağırıp, “Halka acıyorum” dedi. “Üç gündür yanımdalar, yiyecek hiçbir şeyleri yok. Onları aç aç evlerine göndermek istemiyorum, yolda bayılabilirler.”

Öğrenciler kendisine, “Böyle ıssız bir yerde bu kadar kalabalığı doyuracak ekmeği  nereden bulalım?” dediler. İsa, “Kaç ekmeğiniz var?” diye sordu. “Yedi ekmekle birkaç küçük balığımız var” dediler. Bunun üzerine İsa, halka yere oturmalarını buyurdu.

Yedi ekmekle balıkları aldı, şükredip bunları böldü, öğrencilerine verdi. Onlar da halka dağıttılar. Herkes yiyip doydu. Artakalan parçalardan yedi küfe dolusu topladılar.

NOEL HAZIRLIK DEVRESİ II. SALI

İncil: Luka 10, 21-24

O anda İsa Kutsal Ruh’un etkisiyle coşarak şöyle dedi: “Baba, yerin ve göğün Rabbi! Bu gerçekleri bilge ve akıllı kişilerden gizleyip küçük çocuklara açtığın için sana şükrederim. Evet Baba, senin isteğin buydu. “Babam her şeyi bana teslim etti. Oğul’un kim olduğunu Baba’dan başka kimse bilmez. Baba’nın kim olduğunu da Oğul’dan ve Oğul’un O’nu tanıtmak istediği kişilerden başkası bilmez.” Sonra öğrencilerine dönüp özel olarak şöyle dedi: “Sizin gördüklerinizi gören gözlere ne mutlu! Size şunu söyleyeyim, nice peygamberler, nice krallar sizin ördüklerinizi görmek istediler, ama göremediler. Sizin işittiklerinizi işitmek istediler, ama işitemediler.”

NOEL HAZIRLIK DEVRESİ II. PAZARTESİ

İncil: Matta 8, 5-11 

İsa Kefarnahum’a varınca bir yüzbaşı O’na gelip, “Ya Rab” diye yalvardı, “Uşağım felç oldu, evde yatıyor; korkunç acı çekiyor.” İsa, “Gelip onu iyileştireceğim” dedi. Ama yüzbaşı, “Ya Rab, evime girmene layık değilim” dedi, “Yeter ki bir söz söyle, uşağım iyileşir. Ben de buyruk altında bir adamım, benim de buyruğumda askerlerim var. Birine, ‘Git’ derim, gider; ötekine, ‘Gel’ derim, gelir; köleme, ‘Şunu yap’ derim, yapar.”

İsa, duyduğu bu sözlere hayran kaldı. Ardından gelenlere, “Size doğrusunu söyleyeyim” dedi, “Ben İsrail’de böyle imanı olan birini görmedim. Size şunu söyleyeyim, doğudan ve batıdan birçok insan gelecek, Göklerin Egemenliği’nde İbrahim’le, İshak’la ve Yakup’la birlikte sofraya oturacaklar.

NOEL HAZIRLIK DEVRESI II. PAZAR

C yılı:  Luka 3, 1-6

Sezar Tiberius’un egemenliğinin on beşinci yılıydı. Yahudiye’de Pontius Pilatus valilik yapıyordu. Celile’yi Hirodes, İtureya ve Trahonitis bölgesini Hirodes’in kardeşi Filipus, Avilini’yi Lisanias yönetiyordu. Hanan ile Kayafa başkâhinlik ediyorlardı. Bu sırada Tanrı çölde bulunan Zekeriya oğlu Yahya’ya seslendi. O da Şeria Irmağı’nın çevresindeki bütün bölgeyi dolaşarak insanları, günahlarının bağışlanması için tövbe edip vaftiz olmaya çağırdı. Nitekim Peygamber Yeşaya’nın sözlerini içeren kitapta şöyle yazılmıştır:

“Çölde haykıran,

‘Rab’bin yolunu hazırlayın,

Geçeceği patikaları düzleyin’ diye sesleniyor.

 ‘Her vadi doldurulacak,

Her dağ ve her tepe alçaltılacak.

Dolambaçlı yollar doğrultulacak,

Engebeli yollar düzleştirilecek. Ve bütün insanlar

Tanrı’nın sağladığı kurtuluşu görecektir.'”

NOEL HAZIRLIK DEVRESİ I. CUMARTESİ

İncil: Matta 9, 35-10, 1. 6-8

İsa bütün kent ve köyleri dolaşarak havralarda öğretiyor, göksel egemenliğin Müjdesi’ni duyuruyor, her hastalığı, her illeti iyileştiriyordu. Kalabalıkları görünce onlara acıdı. Çünkü çobansız koyunlar gibi şaşkın ve perişandılar. O zaman İsa öğrencilerine, “Ürün bol, ama işçi az” dedi, “Bu nedenle ürünün sahibi Rab’be yalvarın, ürününü kaldıracak işçiler göndersin.”

İsa on iki öğrencisini yanına çağırıp onlara kötü ruhlar üzerinde yetki verdi. Böylece kötü ruhları kovacak, her hastalığı, her illeti iyileştireceklerdi. Bunun yerine, İsrail halkının yitik koyunlarına gidin. Gittiğiniz her yerde Göklerin Egemenliği’nin yaklaştığını duyurun. Hastaları iyileştirin, ölüleri diriltin, cüzamlıları temiz kılın, cinleri kovun. Karşılıksız aldınız, karşılıksız verin.

NOEL BAYRAMINA HAZIRLANIŞ DEVRESİ – 2. Pazar Günü – C

05/12/2021

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

İlk Okuma Baruk 5,1-9 Mezmur 125/126

İkinci Okuma Filip. 1,4-6.8-11 İncil Lk. 3,1-6

Yeremya’nın sekreteri olan peygamber Baruk’a ait sayılan metin, ümide ve güvene büyük bir davettir. Halka büyük bir acı ve ümitsizlik esnasında verildi. Fakat Allah, halka söz verdikten sonra halkın ümitsizliğe kapılması için artık sebep yoktur: Yapması gereken tek şey, sözün gerçekleşmesini beklemek ve hazırlanmaktır!

Zechariah and John the Baptist (Georgian frescoes and inscriptions from Holy Cross Monastery in Jerusalem)
Zechariah and John the Baptist (Georgian frescoes and inscriptions from Holy Cross Monastery in Jerusalem)

 “Allah’ın adaletiyle örtün, başına Sonsuz’un şan tacını koy…”! İşte verilen Sözün gerçekleşmesi böyle beklenmektedir: Adaletle örtünmek, tüm yaşamı Allah’ın isteğini gerçekleştirmek için yaşamaktan başka ne anlama gelebilir ki? Başına Sonsuz’un şan tacını koymak da tüm varlığınla Allah’ın varlığının işareti olmak, kendi yaşamınla O’na benzer olmak, değil midir? Kurtarıcımız gelince, beklenilmek ister, çünkü sadece O’nu bekliyorsak, O’nu karşılamaya hazır olacağız ve kurtarılmayı kabulleneceğiz. O’nu beklememize yardımcı olmak için, işte şimdi Kurtarıcının gelişini hazırlayan Yahya geliyor. Halkın bekleyişini canlı kılmak için, işte Yahya! O, fakirlerin ve ezilenlerin acı çektiği yerde konuşması için Allah tarafından gönderildi: Onlar durumlarını sadece O’nun değiştirebileceğini biliyorlar. Etraflarında çok güçlü insanlar var ki, kendilerine ve silahlarına çok güveniyor, emretmeye hazır, hizmet etmeyi ise hiç düşünmüyorlar. Luka bunların birkaçının adını bile veriyor; maalesef aralarında dini liderler de var, onlar da Allah’ı tanımayanların yöntemlerini kullanmaktadırlar.

Yahya otoritelerin, kendisine Allah’tan verilmiş olan sözü dinleyicileri etkileyebilecekleri yerlerde konuşmaktan kaçınıyor. Allah’ın kendisine emanet ettiği sözleri, ıssız yerlerde anlatıyor. Orada insan, kendi ile baş başa, daha doğrusu Allah ile baş başa olmaktadır ve Peder’in Söz’ü güçlü oluyor, çünkü yüreğe seslenen tek Söz olmaktadır. Fakirlerin de tövbe etmesi gerekiyor, onlar da kendilerine üzüntü veren günahlarından, bencilliklerinden dolayı acı çekiyorlar. Onlar da sadece Gelecek Olan’ı karşılamaya hazırlayan Söz’den gerçek ve derin sevinç alacaklar; bu Söz, onları yeryüzünün ve insanların hırslarının kölesi haline getiren kötülükten uzaklaşmaya yardımcı olacaktır.

Noel’e Hazırlık Devresi’nde biz de Allah’ın bize konuşabileceği, birinin bize O’nun Sözü’nü iletebileceği çölü arayabiliriz. Sadece Allah’ın sesini yankılayacak yeteri kadar uzun sessizlik anları bulabilecek miyiz? Belki evimizden çıkmamız gerekecek, belki de sessizliğin hazırlandığı ve muhafaza edildiği bir kiliseye ya da başka bir yere gitmemiz gerekecektir. “Yahya, Allah’ın Sözünü çölde duydu”. Kimsenin dikkatimizi dağıtmayacağı yerde hikmet, muhakeme, nurla aydınlanacağız ve bunun sayesinde yaşamımızın dümenini gerçek barış ve sevince doğru yöneltebileceğiz. Böylece bizler de her yerde hüküm süren günahın durumundan dolayı acı çeken bu dünyada, ümit ve güven dağıtıcıları olacağız.

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it

NOEL HAZIRLIK DEVRESI I. CUMA

İncil: Matta 9, 27-31

İsa oradan ayrılırken iki kör, “Ey Davut Oğlu, halimize acı!” diye feryat ederek O’nun ardından gittiler. İsa eve girince körler yanına geldi. Onlara, “İstediğinizi yapabileceğime inanıyor musunuz?” diye sordu. Körler, “İnanıyoruz, ya Rab!” dediler. Bunun üzerine İsa körlerin gözlerine dokunarak, “İmanınıza göre olsun” dedi. Ve adamların gözleri açıldı

İsa, “Sakın kimse bunu bilmesin” diyerek onları sıkı sıkı uyardı. Onlar ise çıkıp İsa’yla ilgili haberi bütün bölgeye yaydılar.

NOEL HAZIRLIK DEVRESİ I. PERŞEMBE

İncil: Matta 7, 21. 24-27

“Bana, ‘Ya Rab, ya Rab!’ diye seslenen herkes Göklerin Egemenliği’ne girmeyecek. Ancak göklerdeki Babam’ın isteğini yerine getiren girecektir. “İşte bu sözlerimi duyup uygulayan herkes, evini kaya üzerine kuran akıllı adama benzer. Yağmur yağar, seller basar, yeller eser, eve saldırır; ama ev yıkılmaz. Çünkü kaya üzerine kurulmuştur. Bu sözlerimi duyup da uygulamayan herkes, evini kum üzerine kuran budala adama benzer. Yağmur yağar, seller basar, yeller eser, evi sarsar. Ev yıkılır; yıkılışı da korkunç olur.”

NOEL HAZIRLIK DEVRESI I. ÇARŞAMBA

İncil: Matta 15, 29-37

İsa oradan ayrıldı, Celile Gölü’nün kıyısından geçerek dağa çıkıp oturdu. Yanına büyük bir kalabalık geldi. Beraberlerinde kötürüm, kör, çolak, dilsiz ve daha birçok hasta getirdiler. Hastaları O’nun ayaklarının dibine bıraktılar. O da onları iyileştirdi. Halk, dilsizlerin konuştuğunu, çolakların iyileştiğini, körlerin gördüğünü, kötürümlerin yürüdüğünü görünce şaştı ve İsrail’in Tanrısı’nı yüceltti. İsa öğrencilerini yanına çağırıp, “Halka acıyorum” dedi. “Üç gündür yanımdalar, yiyecek hiçbir şeyleri yok. Onları aç aç evlerine göndermek

istemiyorum, yolda bayılabilirler.”

Öğrenciler kendisine, “Böyle ıssız bir yerde bu kadar kalabalığı doyuracak ekmeği nereden bulalım?” dediler.

İsa, “Kaç ekmeğiniz var?” diye sordu.

“Yedi ekmekle birkaç küçük balığımız var” dediler.

Bunun üzerine İsa, halka yere oturmalarını buyurdu. Yedi ekmekle balıkları aldı, şükredip bunları böldü, öğrencilerine verdi. Onlar da halka dağıttılar. Herkes yiyip doydu. Artakalan parçalardan yedi küfe dolusu topladılar.