
3rd Sunday of Easter
Paskalya Devresi – 3. Pazar Günü
3ª Domenica di Pasqua
CET - Katolik Ruhani Reisler Kurulu
Türkiye Katolik Ruhani Reisler Kurulu -|- Թուրքիոյ Կաթողիկէ Եպիսկոպոսներու Համաժողով -|- Conférence Episcopale de Turquie -|- Conference of Catholic Bishops in Turkey -|- Conferenza Episcopale Turchia -|- مؤتمر الأساقفة الكاثوليك في تركيا
3rd Sunday of Easter
Paskalya Devresi – 3. Pazar Günü
3ª Domenica di Pasqua
Kutsal Kitab’ın Okunması
1. ok Hav. Kit. 5,27-32.40 Mez 30 (29)2. ok Vahiy 5,11-14 İncil Yh. 21,1-19
“O, kurban edilmiş Kuzudur, gücü ve zenginliği, hikmeti ve kudreti, yüceliği ve övgüyü almaya layıktır!”. Bu sözlerle tüm yaratıklar Rabbimiz ve Kurtarıcımız İsa’ya taparlar. Biz bu şanlı ilahiye katılarak sadece tüm insanlarla birlik olmakla kalmıyoruz, tüm yaşayanlarla birlikte kurban edilmiş Kuzu’nun kardeşlerle ve tüm dünya ile olabilecek birliğin yaşam ve sevinç kaynağı olduğunu kabulleniyoruz. İsa’nın kendini Allah’a kurban olarak sunduğu ölüm, harikulade diriliş ışığını hazırlayan gecedir. Mesih İsa canlıdır ve Allah’ın yanında oturmakta, O’nunla birlikte severek hükmetmektedir ve bunun için biz O’nu överiz, durmadan yüceltiriz ve yorulmadan yaşamımızı, düşüncelerimizi, arzularımızı, dostluklarımızı, projelerimizi ve küçük, büyük seçimlerimizi yönlendirmesini isteriz! Petrus ve havariler çektikleri acılara, iftira ve cezalara sevinçle katlandılar, çünkü Rab’lerine yücelik ve övgü vermek istiyorlardı, insanların tehditlerine kanmayarak sevinçle tanıklıklarını vermeye devam ettiler.
Onlar bizim için örnek teşkil etmektedirler. İsa’ya iman etmeye karşı çok sık rastlanan düşmanlığı ve karşıtlığı gördüğümüzde onların örneği gözümüzün önüne gelmeli. Havariler Rab’leri için acı çekmekten mutlu idiler: çünkü bu gücü ve alçakgönüllülüğü kendilerini Petrus’un cevabına bağlı hissetmelerinden ileri geldi. “Beni seviyor musun?” diye İsa’nın sorusu devamlı olarak onlara da yöneltilmiş idi. Bu soruya tek bir cevap mümkündür, ancak soru tekrar tekrar sorulduğunda bizi düşündürmeye başlar, evet demenin gereksinmelerini düşündürür ve sevgimizin gerçekten gerçek olup olmadığı hakkında şüpheye düşürür. Soru üçüncü kere için sorulduğunda daha önce ne oldu diye bize hatırlatır, sevgisiz bir şey mi yaptık, yoksa Rabbin sevgisine karşı mı geldik, diye bizi düşündürür. İsa mutlaka sorusunu sormaya devam etmekte; biz cevap vermeden bekleyelim: önce niyetlerimizi yoklayalım, davranış şeklimizi değiştirelim, farkına bile varmadan bize hükmeden egoizmimizi yok edelim. Sonra sevinçle şöyle diyelim: “Evet, İsa, seni seviyorum”. O’na bunu söyleyebiliriz, ama alçakgönüllülükle söyleyelim, sevgide büyümeye ve olgunlaşmaya ihtiyacı olduğunu bilen biri gibi söyleyelim, yöneltilmeye ve eğitilmeye ihtiyacı olduğunu bilen birinin alçakgönüllülüğü ile söyleyelim. “Evet, İsa, seni seviyorum. Ama Sen bana seni gerçekten sevmem için yapmam gerekeni göster bana, bunu sadece sözlerle değil hareketlerimle gösterebileyim. Sen duygularımı düzelt, dünyanın boş şeylerine, gurura, birinci olmak isteme arzusuna sürüklenmeyeyim. Rabbim İsa, seni seviyorum, ama Sen de sevgime dikkat et ki azalmasın, zayıflamasın, tam ve devamlı olduğu kanısına kapılmayayım”.
İsa, mükemmel olmasalar da cevaplarımızdan mutlu oluyor. Onu sevdiğimizi söylediğimiz her keresinde bize inanmakta ve Kilise içinde bize bir görev vermekte. Kilise içinde kimse seyirci kalamaz. Kilise içersinde seyirci olarak kalan kardeşlerinin kusurlarına bakar, tembel olur, kimseyi, hatta İsa’yı sevmeyen birine dönüşür. İsa, Petrus’a kuzularını gütme görevini verdi, yani onları yöneltme, besleme, tehlike karşısında uyarma ve koruma, birlik içersinde tutma ve dinlendirme görevini verdi. Bize de onunla işbirliği yapma görevinden başka ne görev verebilir ki? Sen de İsa’nın seni yöneltmek için görevlendirdiği kişileri dinlemekle başla ve Rabbin sesi, senin de enerjilerini hükümranlığı ve kutsal Kilisesi yararına harcaman için, sana da ulaşacaktır!
İsa’nın Petrus’a sorduğu sorular, Kilise’de bir görevi üstlenenlerin her birinin cevap vermek zorunda olduğu aynı sorulardır. Her hizmet, eğer İsa’ya olan sevgi ile, O’nun sevgisi uğruna yapılmasa, emretme ya da egemenlik ya da gurur ya da büyük taslama ruhu ile yapılmaya riske girmektedir. İsa’nın Petrus’a yaptığı sorular, Kilisedeki her görevi, en büyük olsun en küçük olsun, üstlenebilmek için, sınavdır. Kim İsa’nın sevgisine bağlı olmasa, ne kiliseyi süpürmeye ne hastalara ve yaşlılara hizmet etmeye ne de çocukları oynadırmaya ne de törenler sırasında ilahileri söylemeye uygun değildir. Eğer İsa’yı sevmezsen, hizmet ettiğin cemaate Kutsal Ruh’un götürmezsin, bunun için Allah’ın Egemenliğine yararsızsın. İsa’yı seven, daima meyve vermetedir, hiç bir tanınmış görevi yapmasada .“Beni seviyor musun?” diyen soru, değerlidir.
P. Vigilio Covi
Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Francis’in vefatı nedeniyle taziye mesajı yayımladı. Cumhurbaşkanı mesajında şu ifadeleri kullandı:
“Saygıdeğer bir devlet adamı olan Papa Fransuva, aynı zamanda farklı inanç grupları arasında diyaloğa önem veren, özellikle Filistin meselesi ve Gazze’deki soykırım başta olmak üzere insani trajediler karşısında inisiyatif alan bir ruhani liderdi. Müteveffanın ailesine, Vatikan Devleti’ne ve Katolik dünyasına şahsım ve milletim adına taziyelerimi iletiyor, başsağlığı diliyorum.”
21 Nisan 2025, sabah 9:45’te, Apostolik Makam’dan Kardinal Kevin Farrell, Papa Franciskus
‘un ölümünü Casa Santa Marta’dan şu sözlerle duyurdu:
“Sevgili kardeşlerim, derin bir üzüntüyle Kutsal Papamız Franciskus’un ölümünü duyurmak zorundayım. Bu sabah saat 7:35’te, Roma Episkoposu Franciskus, Baba’nın evine döndü. Tüm hayatını Rab’be ve Kilisesi’ne hizmet etmeye adadı. Bize İncil’in değerlerini sadakatle, cesaretle ve evrensel sevgiyle, özellikle de en yoksul ve en dışlanmış olanlar uğruna yaşamayı öğretti. Rab İsa’nın gerçek bir öğrencisi olarak gösterdiği örnek için büyük bir minnettarlıkla, Papa Franciskus’un ruhunu Tek ve Üçlü Birlik içindeki Allah’ın sonsuz merhametli sevgisine emanet ediyoruz.”
Résurrection du Seigneur
Easter Sunday
Domenica di Pasqua – Resurrezione del Signore
Kutsal Kitab’ın Okunması
İlk okuma Elç.İşl. 10,34. 37-43 Mezmur 117 İkinci okuma Kol 3, 1-4 İncil Yh. 20, 1-9
Bugün her okumada sevinçten konuşulur. Öyle bir sevinç ki, sadece mutluluk ifade etmemekte ama tüm dünyanın dahil olduğu ve yaşamı etkileyen, beklenmeyen bir yeniliği görmekte. Gerçekten de bugün her gerçeğe anlam ve değer veren bir olayı kutlamaktayız.
İsa dirilmemiş olsa dünya ne olurdu? Sadece kocaman bir mezarlık olmaz mıydı? Güçlü insanların egoizmlerinin karşılaştığı ve herkesin kötü güçlerin etkisinde olacağı, merhametsizce gelen ölüm korkusunun tehdit ettiği bir yer olmaz mıydı? Her insanın yaşamı değersiz bir karınca gibi olmaz mıydı? Acılarımız ve sıkıntılarımız ne anlam taşırdı? Bizlerin barış ve birlik arzuları dinlenmezdi, düşünecek cesaretimiz olmayacak sonsuz ütopyalar olurdu.
Halbuki bugün sevinç ilahisini söylemekte, sonsuz alleluya’yı söylemekteyiz: güçlülerin ölmesini istedikleri dirildi, anlamsız bir köyden gelen dirildi, sadece basit marangozluk işini yapmayı bilen dirildi. Ölüm O’nu durduramadı, O’nu yutan ölüm tutamadı, O’nu tekrar dünyaya iade etmeli idi. Ve de O, dünyaya döndü, ama artık dünyadan etkilenemez halde! Ağır mezar taşı yana atıldı, insanların koyduğu damgalar, O’nun için düşünülmüş tedbirler boşuna. Artık kokular gereksiz, mezar da gereksiz… Artık mezar sadece ölümün yenildiğinin tanığı ve yeni bir dönemin başlangıcının ilanı olarak kalmaktadır.
Şimdi insan düşleyebilir, en güzel şeyleri arzulayabilir, korkuyu kendinden uzaklaştırabilir. Allah hakkında, Baba olan bir Allah, seven bir Allah hakkında konuşmayı beceren tek insan olan İsa sonsuza dek yaşayandır. Sözü yankılanmaya, çehresi ümit vermeye, elleri bizim hasta ve okşamayı bilmeyen ellerimize dokunmaya devam edecek.
Bizler “yukarıdaki şeyleri” düşünmeye başlamaktayız. Çünkü bunlar; tek gerçek, tek insana layık olanlardır. Kendimizi yeni, Allah’ın sevgisi, başlangıcı ve O’nun şanı, sonu olan bir hayata sahip hissediyoruz. Şimdi artık yaşamımız bir karıncanınki gibi değildir, çünkü içimizde Allah’ın Oğlu’nun yaşamını taşımaktayız: O, bizim için gıda oluyor, böylece kendi değerimizi gösteriyor, yaşamımızın her saatine anlam kazandırıyor.
Şimdiye kadar işlediğimiz günahlar ne olacak? Ve de seyirci olarak kalmadığımız, ortak olduğumuz tüm kötülükler ne olacaklar? Ve Allah’ın ve insanların düşmanı şeytana uyarak ektiğimiz kötülük ne olacak? İşte, havari Petrus bize güven vermektedir: Dirilmiş Olan, canlıların ve ölülerin yargıcıdır! O, O’na iman eden herkese affı bağışlamaktadır. Mademki bugün O diriliyor, biz “O’na” iman edebliriz!
Bugün Allah’a olan imanımızı, severek ölen ve sonsuza dek sevmek için dirilen İsa’yı göz önünde tutarak belirtelim. Allah’a imanımız bugün yeni bir temele kavuşuyor: artık bizden üstün ve her şeye kadir, korkutan bir dünyanın yaratıcısı bir Allah’a iman etmiyoruz; bizi sevildiğimizden, arzulandığımızıdan, gözlerinde değerli olduğumuzdan bilinçli kılmak için dünyaya Oğlu’nu yollayan bir Allah’a, tam da bizim için kullandığı merhameti ve affı olan bir Allah’a iman ediyoruz.
Bugün Petrus ile Yuhanna’nın İsa’yı saran bantları gördüklerinde, yüreklerinde doğan köklü değişikliğe katılıyoruz. Hayal kırıklığı ve acıyla, üzüntülü ve korku içinde, önce sessiz ve düşünceli kaldılar, sonra sevinçli ve hiçbir şeyden korkmayan, bu nur gününde doğan yeni yaşamın cesaretli tanıkları oldular! Alleluya!
Bizim ilahimiz tüm insanların ve tüm yaratılışın ilahisidir. Nihayet bugün dünyamız Allah’ın dünyası oluyor, ölüm korkusunun hükmetmediği, günah artık insanın yüreğini tek yöneten şey olmayan yeni bir dünya oluyor.
Artık yeni bir ümit, güvenli eller ve şefkatli bir yürek tarafından sevildiğini ve korunduğunu bilen bir çocuğun neşesi ve huzuru ile hayatı kaşılamamızı sağlamaktadır.
Alleluya!
Dirilmiş Rab’bimiz Mesih İsa her birinizi takdis etsin! Alleluya!
P.Vigilio Covi
Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it
Présence
Avril 2025
Aprile 2025
Nisan 2025
April 2025
Présence IT/FR https://presence.org.tr
Présence TR https://presencet.com.tr