Meditasyon – Yıl B

Litürji

Kutsal Kitab’ın Okunması

02/05/2021 – PASKALYA DEVRESİ – 5. PAZAR GÜNÜ – B YILI

1.Okuma Havarilerin İşl. 9,26-31; Mezmur 21/22; 2 Okuma 1Yh. 3,18-24; İncil Yuhanna 15,1-8

İsa, kendisinin kim olduğunu ve bizim kim olduğumuzu anlatmak için iyi bir simge kullanıyor. Biz, onun vasıtasıyla yaşıyoruz, yani çünkü O’nunla hayati bir bağımız var. Bizim şahsiyetimiz, kimliğimiz; O’nunla olan ilişkimizde değer buluyor ve sağlamdır, çünkü O sonsuza dek yaşamaktadır! İsa kendini asmaya benzetiyor. Asma değerli bir bitki çünkü üzüm veriyor ve üzümden, Mezmurlar’da yazıldığı gibi, “insanın kalbini neşelendiren şarap” yapılır. Fakat asma ilk önce peygamberlerin kullandığı bir simgedir; İsrail oymağını simgeliyor. Allah’ın özenle dikip ilgilenip büyüttüğü üzüm bağı, Allah’ın seçtiği İsrail halkını simgeliyor. Bu bağ, her ne kadar Allah’ın lütuflarını alsa da, hasat zamanı geldiğinde ham üzümü, tatlı ve hoşa giden değil, ekşi şarabı üreten üzümü verdi. Yani insanlar huzuru ve birliği, sevinci ve iyi yürekliliği, merhameti ve adaleti tadamaz halde bulunmakta idiler: Peder’in istediğinin tam tersi gibi, hep birlikte bayramlaşamaz idiler.

(Christ the True Vine icon; Unknown artist – Athens, 16th century)
(Christ the True Vine icon; Unknown artist – Athens, 16th century)

İsa ise, Kendisini “gerçek asma”, Baba’ya sevinç ve onur veren ürün sunan asma olarak tanımlıyor. Evet, böyle olmaktadır, çünkü Kendisi ile birlikte insanlar, birliğe ve sevince ulaşacaklar. Fakat İsa, sadece öğrencileri ile birlikte “meyve” veriyor. Nitekim onları “çubuklar” olarak tanımlıyor ve üzüm sadece çubuklarda büyüyor. Baba için ve İsa için ne kadar da değerliyiz! İsa diyor ki, Baba’nın Kendisi asmayla ilgileniyor, çubuklara, onları destekleyip budamak için, bakıp itina gösteriyor. Fakat budama onları cezalandırmak için değil de, onların daha çok meyve vermeleri içindir. Biz, çiftçilerin nasıl budama yaptıklarını biliyoruz, ama Göksel Baba’nın İsa’nın öğrencilerini nasıl budadığını bilmiyoruz. İsa şöyle diyor: “Size söylediğim sözle siz zaten temizsiniz”. Diyebiliriz ki, en önemli budama İsa’nın sözleri ve öğretileri aracılığıyla oluyor. Rab’bin Sözünü hayatları için rehber ve ışık olarak kabul edenler, egoizmden doğan kendi kötü alışkanlıklarından ve kendi yanlış görüşlerinden vazgeçecek, kötü yanlarının budandığını hissedecek ve Allah’ın Krallığı için meyve vermeye başlayacaklar! İsa’nın sözlerini kabul edip yaşamak, O’nunla birliğimizin ve Peder’in, İsa’nın Sözünü derin derin düşünmemizden doğan arzularımızı dinlemesinin de garantisidir.

Bu gerçeği azizlerin hayatlarında görüyoruz. Onlar, Rab’bin Sözünü kabul ettiler ve hayatları değişti, öyle meyveler verdiler ki, Kilise onlarla gurur duymakta ve dünya onlardan yararlanmaktadır. Onların duaları Baba tarafından duyup kabul edildi. Baba onların Oğul ile birlikteliğine o kadar önem verdi ki, İsa’nın dualarını kabul ettiği gibi, onların dualarını da kabul etti. Biz de kendimize onlar gibi olup olamayacağımızı sorabiliriz. Tabii ki olabiliriz! Onların örnekleri bizim önümüze konulmaktadırlar, tam da onları taklit etmemiz için!

Birçok kez zor durumlarda umudumuzu yitiriyoruz. Bu zorluklar vardır, ama bizi temizlemek ve güçlendirmek için onlardan yararlanmaktayız. Aziz Pavlus da zorluklar yaşadı, bugün Luka, Havarilerin İşleri bölümünde bize bunları anlatıyor. Pavlus, Hristiyan olduğu ilk zamanlarda Kudüslü Hristiyanlar ona güvenmiyordu. Tehlikeli Saul’un artık uysal Pavlus’a dönüşmesi hakkında halkı ikna etmek için Barnabas’ın bütün yetkisi ve iyi yürekliliği gerekli oldu.

Ben, beni budamak için ziyaret eden Baba’nın hoşuna gitmek için ve İsa ile birlikte yaşamak için hangi Sözünü yaşamam gerektiğini sıkça kendime soruyorum. Aziz Yuhanna bana yardımcı oluyor, “Onun emri budur: Oğlu İsa Mesih’in ismine inanalım ve birbirimizi sevelim”! İnanmak ve sevmek, İsa’ya inanmak ve O’nun sevdiği gibi sevmek: Bu sözler, İsa’nın tüm öğretisini özetliyor. Bu iki sözü uygulayarak İsa ile birleşmekte ve Peder Allah tarafından dinleyip sevilmekteyiz. İsa’ya iman etmek, yani O’na güvenmek ve O’ndan aldığımız sevgiyi birbirlerimize bağışlamak! İsa, yalnızca başkalarını sevmemizi istemiyor, başkalarının bizi sevmelerini kabul etmemizi de istiyor: Başkalarının benim yüzümden acı çekmelerine ya da en azından onların beni kabul edip bana katlanmak için yorgunluk yaşamalarına izin vermem gereklidir. Bu, benim başkalarını sevme kabiliyetime alçakgönüllülüğü katar: Onları Allah’ın armağanı ve benden üstün olarak saymaktayım. Gerçekten de sevme kabiliyetim beni gururlu kılabilirdi ve gurur, sevgimi sadece Allah’ın değil, insanların da hoşuna gitmez hale getirecekti. Bunun için sevilmeyi öğrenmem gereklidir.

Teşekkürler İsa, Kilisen aracılığıyla tüm dünyaya ölümün ve dirilişinin meyvesini veriyorsun!

Sorelle Fraternità Gesù Risorto – Konya
miriam@cinquepani.it